Resim: Muhammad Daudy
Kutsal Kitap’tan Okunacak Bölüm: Yeşaya 5:20–25
Kendilerini bilge görenlerin, akıllı sananların vay haline! —Yeşaya 5:21
Kutsal Kitapımız’ı okurken vay sözcüğünü sıklıkla görmekteyiz. Eski Antlaşma peygamberleri, Tanrı’nın isteği yerine getirilmediğinde halka Tanrı’nın mesajını bildirirken sık sık vay sözcüğünü içeren uyarılarda bulunuyordu. Vay sözcüğü, günah işleyenlerin üzerine yargı, üzüntü ve felaket geleceği anlamına gelmekteydi. Yeşaya’dan Zekeriya’ya kadar peygamberler vay sözcüğünü birçok nesile hitaben defalarca kullanmıştır. İsa da, Müjdeler’de vay sözcüğün sık sık kullanmıştır. Bu sözcük Vahiy Kitabı’nda art arda üç kez kullanılmıştır (Vahiy 8:13). Kutsal Tanrımız hiçbir itaatsizliği hoş görmeyecektir. Tövbe etmemiz gerekmektedir.
Bugünkü Kutsal Kitap okumamızda, “Kötüye iyi, iyiye kötü diyenlerin, karanlığı ışık, ışığı karanlık yerine koyanların, acıya tatlı, tatlıya acı diyenlerin vay haline!” denilmektedir. Tanrı insanlara Sözü’nü, gerçeğini ve isteğini bildirmiştir. Tanrı’ya iman edip Sözü’ne itaat ettikçe, iyiyle kötüyü birbirinden ayırt edebileceğiz. Doğruyla yanlışın en temel öğretisi olarak On Emir ve Dağdaki Vaaz’a sahibiz. Ancak şimdi birçok insanın kötüye iyi, iyiye kötü dediği, zinayı, doğmamış çocukları öldürmeyi, yalanı vb. haklı çıkartmaya çalıştığı bir zamanda yaşıyoruz. Bu kişiler kendi gözlerinde bilgedir ama Tanrı, “Suçu yalanla örülmüş iplerle, günahı araba urganıyla çekenlerin vay haline!” (Yeşaya 5:18) der.
Elçilerin İşleri 17’de, elçiler ve kardeşler gerçeği bildirirken, Yahudiler tarafından dünyayı alt üst etmekle suçlanmıştı. Tüm dünyanın kötülük içinde olduğunu anlamamışlardır. Günahlı adamın ahlak anlayışı yanlış yöne çevrilmiştir ve Pavlus ve Silas gerçeği bildirerek dünyayı doğru konuma getirmeye çalışıyorlardı.
Gerçeği, bize Tanrı tarafından verilmiş olan ışığı izleyin ve kendi gözlerinde bilge olanlardan biri olmayın. Hayatımda Tanrı’nın bereketleri var mı, yoksa Tanrı bana vay mı diyor?
Bereket mi, vay şeklinde bir uyarı mı istiyorsunuz?
