Resim: darkdiamond67
Bizi Mesih’te her ruhsal kutsamayla göksel yerlerde kutsamış olan Rabbimiz İsa Mesih’in Babası Tanrı’ya övgüler olsun. — Efesliler 1:3
Acı verici geçmişleri olan bizler, kendimizi yalnızca geçmişin koşullarıyla düşünme eğiliminde oluruz. “Ben şöyle yaptım, bu yüzden böyleyim” ya da eğer mağdursanız, “Bana şunlar yapıldı, herhâlde bunları hak ediyorum.”
Ancak gördüğümüz gibi, kendimizle ilgili görüşümüzün süzgeçten geçmeden ilerlemesine izin vermemek önemlidir. “Tanrı benim hakkımda neyin doğru olduğunu söylüyor?” diye sormalıyız. Efesliler mektubu bize Pavlus’un, Mesih’in bizler için yaptıklarından ötürü sunduğu uzun şükran duasında bu sorunun birçok yanıtını veriyor. Mesih’in sizin için yaptıklarından ötürü sizin için neyin doğru olduğuna dikkat ederek bu duanın üzerinde duralım. Yanıtlar sizin bugün ve gelecekte her zaman kim olduğunuzu söyleyecektir.
Tanrı sizi Mesih’te her ruhsal kutsamayla kutsadı (3. ayet). Bunun ardından gelen ayetler, “göksel yerlerden” yaşamınıza akan ruhsal bereketleri tanımlamaktadır. Şimdilik, buradaki her ifadesine dikkat edin. Tanrı sizi her ruhsal kutsamayla kutsadı.
Tanrı sizi seçti (4. ayet). Geçmişinizin sizi kurtuluştan menedebileceğini düşünseniz bile, Tanrı sizi seçti. Hem tüm yaşamınız hem de sonsuzluklar boyunca, Tanrı tekrar ve tekrar size yaklaşmayı seçecek ve de seçimini asla sorgulamayacaktır.
Siz kutsalsınız (4. ayet). Siz Mesih’te olduğunuz için, Mesih’in kutsallığı sizindir. Kutsal olmak, Tanrı’nın tasarıları için ayrılmış olmaktır. Daima kutsal olacaksınız.
Siz kusursuzsunuz (4. ayet). Tanrı’nın Oğlu sizin adınıza mükemmeldi. Siz kendinizi suçlu hissedebilirsiniz ama aslında suçsuzsunuz. Tanrı sizin aleyhinize hiçbir şey tutmamaktadır. Daima kusursuz olacaksınız.
Tanrı sizi evlat edindi (5. ayet). Siz dışlandığınızı sanıyordunuz ama Tanrı sizi kendi ailesine dahil etti. Değerli, kıymetli bir çocuksunuz. Daima Tanrı’nın ailesinde olacaksınız.
Mesih’in kanı aracılığıyla kurtuluşa kavuştunuz (7. ayet). Mesih’in ölümü Tanrı’ya kefareti ödedi ve sizi günaha kölelikten özgür kıldı. Daima özgür bir yaşam süreceksiniz.
Tanrı suçlarınızı bağışladı (7. ayet). Mesih her günahınızın cezasını karşıladı. Mesih’in sicili sizindir ve bu yüzden de siciliniz temizdir. Daima bağışlanmış olacaksınız.
Tanrı lütfunu üzerinize yağdırdı (8. ayet). Yağdırdı sözcüğü cömertlik anlamı taşıyor. Tanrı’nın size sunduğu lütuf boldur. Tanrı’nın lütfu bugün, yarın ve sonsuza dek yaşamınızı kaplayacaktır.
Bu listenin en güzel yanı, Tanrı’nın kendi bilgelik ve anlayışıyla sizin hakkınızda bunların hepsini gerçek kılmasıdır (8. ayet). Tanrı bizzat kendisinin kutsal niyetiyle, bu ruhsal bereketleri yaşamınıza yağdırmayı tümüyle bilgece ve tümüyle anlayışlı görmüştür. O’nu bu nedenle övüyor ve yüceltiyoruz (3. ayet). Bu gerçekleri sizin için geçerli kılmak O’nun tasarısının bir parçasıdır (10. ayet).
Bu tasarı nereye gidiyor? Tanrı geleceği açıklıyor: Hepimizi –gökte ve yeryüzünde her şeyi– Mesih’te birleştirecektir (10. ayet).
Tanrı “sır olan isteğini” açıklamıştır (9. ayet). Size bağışlamış olduğu ruhsal bereketleri gerçekten bilmenizi, bunları almanızı, bunlara inanmanızı, güvenmenizi ve bunlardan zevk almanızı istemektedir. Bu bereketler nasıl yaşamınızı kontrol eden gerçekler hâline gelebilir? Bugün ve yarın yaşamınızı sürdürürken bunlar nasıl bir fark yaratabilir?
Bugünkü ruhsal gerçekleri birinci tekil şahıs açısından yazın. Örneğin, “Tanrı beni seçti. Ben kutsalım” vb. Kendiniz hakkındaki bu gerçeklikleri gözünüzün önünde yazılı bir şekilde görmek nasıl hissettiriyor?