Resim: Iyan Kurnia

Kutsal Kitap’tan Okunacak Bölüm: Matta 10:24–42

Bunlar [cüzamlı on adam] uzakta durarak, “İsa, Efendimiz, halimize acı!” diye seslendiler.Luka 17:13

Bugünkü anahtar ayetimiz, Kutsal Kitap okuma parçamızınkiyle aynı çerçevede olmadığı halde yine de onu yansıtır. “İsa, Efendi” şeklindeki basit hitap, birçok insanın Rabbimiz’i görüş şeklini çok iyi anlatır.

Kurtarıcımız’a, “İsa” ya da “Efendi” diye hitap etmek arasında çok büyük bir fark vardır. O’na, “İsa” diye hitap etmek, sadece O’nun varlığını kabul eder ama “Efendi” sözü çok daha fazlasını bildirir.

Günümüzde birçok insan, İsa’yı ismen tanır. Kendilerine Hristiyan denilmesini ister. Tanrı’nın bereketlerini arzular ve “Tanrı adamı” olarak görülmenin ayrıcalığını ister. Ama İsa’yı sadece ismen tanır gibidirler çünkü kendi hayatlarının yönetimini kendi ellerinde tutmaya çalışırlar.

İsa’ya, “Efendi” diye hitap etmemiz O’nun hizmetkârı olduğumuzu ima eder. İsa’ya hayatımızın efendiliğini verdiğimizi ima eder. Kendi irademizi, özmotivasyonumuzu ve kimliğimizi tamamen Mesih’in davası için veririz. Amacı amacımız, isteği bizi sevindiren şey ve egemenliği de bizi yiyip bitiren bir tutku haline gelir.

Kendi gündemimizi, Tanrı’nın Egemenliği’ni kurmak için terk etmeliyiz. Rahatlık dolu bir hayat, çarmıh hayatı için bırakılmalıdır. Ev terliklerini çıkarıp iş ayakkabılarını giymeliyiz.

Hizmetkâr olarak, hiçbir zaman dikkati üzerimize çekmemeli, övgü aramamalı ve insanların çok arzuladığı takdiri almamalıyız.

Siz İsa’ya “Efendi” diye hitap etmeye razı mısınız? O’na dostunuz, arkadaşınız olarak, “İsa” ve kendinizi O’na adamış bir hizmetkâr olarak da “Efendi” diye hitap edin.


Seven kişi için hizmet hiçbir zaman bir yük değildir.