Resim: bowie15
Her kötü niyetle birlikte her türlü kin, öfke, kızgınlık, bağrışma ve iftira sizden uzak olsun. Birbirinize karşı iyi yürekli, şefkatli olun. Tanrı sizi Mesih’te bağışladığı gibi, siz de birbirinizi bağışlayın —Efesliler 4:31-32
Elçi Pavlus, Efesliler 4’te her türlü kin, öfke, kızgınlık, bağrışma, iftira ve kötü niyet sizden uzak olsun diyor. Bunun yerine, Tanrı’nın “Mesih’te [bizi] bağışladığı gibi”, biz de iyi yürekli, şefkatli ve bağışlayıcı olmalıyız. Yine aynı ilkeyi görüyoruz: Mesih’in sizin için yaptıklarını siz de başkaları için yapın. Eğer Tanrı’nın bağışladığı gibi iyi bir şekilde bağışlamak istiyorsak, yüreklerimizi yoklayalım ve kökünden söküp atmamız gereken günahlı alanları araştıralım.
Birisi tarafından yaralandığınızda ve onların suçunun anısı yüreğinizde iltihap yaptığında, kin kök salma fırsatı bulur. Kin ya da güceniklik çok tehlikelidir. Bağışlamayan bir ruhla ve olumsuz bir tutumla kendini belli eder. Çabucak içerlenir ve hınç beslemeye meyillidir. Kutsal Kitap’ta Kayin, kine tutunmasıyla bilinen bir örnektir. Kayin haksız muameleye maruz kaldığını hissederek, Tanrı’ya ve kardeşi Habil’e karşı kinle yanıp tutuştu. İçindeki kini, öfkeyle ve kendine acımayla ifşa oldu. En sonunda da Kayin’i, Tanrı’ya lanet edip kardeşini öldürmeye kadar götürdü. Kinin yıkıcı doğasına ve acilen söküp atılması gerektiğine ilişkin ne ciddi bir uyarı!
Bundan sonra listede öfke ve kızgınlık var. İsa bunlarla ilgili olarak bizi şöyle uyarır: “Ama ben size diyorum ki, kardeşine öfkelenen herkes yargılanacaktır” (Matta 5:22). Hatta, İsa öfkeyi yürek düzeyinde cinayetle karşılaştırıyor. Öfke bazen özünde doğru olabilir (bkz. Efesliler 4:26) ama daha sık görülen şu ki, “insanın öfkesi Tanrı’nın istediği doğruluğu sağlamaz” (Yakup 1:20). Kin gibi öfkenin de sökülüp atılması gerekir.
Bağrışma öfke patlamalarında ve çirkin kavgalarda görülen yaygaradır. İftira bir kişi hakkında düzmece kötü şeyler söylemek, kötü niyet ise bir kişiye zarar verme niyetidir. Günahın bütün bu alanları iman yaşamıyla uyumsuzdur, bu nedenle Pavlus okurlarının bu tutumları ve davranışları öldürmelerini buyurmaktadır. Bunlar bağışlama yolu değildir.
Peki ama derinlere kök salmış bu tür inanç ve davranışları nasıl söküp atarız? Pavlus bu günahlardan uzak durun diyor, ama nasıl? Öncelikle, Kutsal Kitap’a göre kin ve öfke sadece duyduğumuz hisler değil, yaptığımız seçimlerdir. Bu önemlidir! İmanlılar olarak bizler, öyleymiş gibi hissetsek de artık günaha köle değiliz. Kutsal Ruh’un izinden gitmek ve daha iyi olan şu seçimleri yapmak için her zaman özgürüz: “Sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetim” (bkz. Galatyalılar 5:22-23). Dua yoluyla Kutsal Ruh’un izinden gitmeyi seçmeliyiz ve içimizden gelmese dahi Tanrı’nın bilgeliğine uygun davranmalıyız. Kutsal Ruh’un gücü sayesinde Tanrı’nın yardımıyla yüreklerimiz en sonunda itaatkâr seçimlere yetişecektir.
Kininizi ve öfkenizi Rab’be itiraf edin. Kutsal Ruh’ta yürümeyi seçin, yardım için dua edin ve Tanrı’nın, hayatınızda görmeyi arzuladığınız iyi meyveleri yetiştireceğine güvenin.