Resim: John Wiesenfeld
Öyle ki, Şeytan’ın oyununa gelmeyelim. Çünkü onun düzenlerini bilmez değiliz. —2.Korintliler 2:11
Normal bir iş günüydü; güzel orkideleri kesip satıyordu. Bir ağaç dalında güzel bir orkide gören Horace ağaca tırmanıp çiçeği almak istedi. Elinde bıçağıyla orkideye uzandı.
Elini çiçeğe uzatmıştı ki, kolunda büyük bir acı hissetti. Bunu bilmiyordu ama orkide sadece fiziksel bir güzellik objesi olmakla kalmıyordu, aynı zamanda zehirli bir yılanın da yuvasıydı! Çok güzel görünen şey, aynı zamanda onu erkenden mezara götürmeye yetecek kadar çok zehir taşıyordu. Ancak hastaneye yetiştirilerek hayatı kurtarıldı.
İblis de bize birçok güzel “orkideler” sunar. Bazen tehlike açıkça bellidir ama çoğunlukla iyi gizlenmiştir. Bir mercan yılanı çok güzel olsa bile, onu eline almayı kim ister?
Usta bir aldatıcı olan İblis, tuzaklarını geçici bir zevk kalkanı arkasına dikkatle gizler. Sigara reklamlarına bakan biri, sigaranın sağlıklı bir adamı, akciğerlerinin sadece yüzde kırkı sağlıklı olarak hayatta kalan, neredeyse yatalak birine indirgeyeceğini tahmin edebilir mi? Özlemini çektiğiniz otomobilin bir gurur iğnesi taşıdığını kim düşünebilir? Şehveti kışkırtan dergilerin zehirlerini saçacağı kesindir. Ama başka dergilerin spor bölümlerinin de tehlikesiz olduğunu düşünmemeliyiz. Mesih’e ve kutsal bir yaşama adanmışlığınıza engel olmadan bu sporculara hayranlık duymak mümkün değildir.
İçinde yılanlar yaşayan orkideler her birimiz için farklı şeyler olabilir. Ama hepimizin bu “orkideler”in neler olduğunu belirlememiz ve onlara asla dokunmama konusunda kesin karar almamız gerekmektedir.
Zehirli bir etin en iyi porselende de sunulabileceğini unutmayın.