Resim: NickyLloyd
“Eğer kardeşin sana karşı günah işlerse, ona git, suçunu kendisine göster. Her şey yalnız ikinizin arasında kalsın. Kardeşin seni dinlerse, onu kazanmış olursun” —Matta 18:15
Bağışlamanın hem dikey hem de yatay boyutları olduğunu düşünün. Tanrı genellikle bağışlamanın dikey kısmından, yani Rab’bin önündeki koşulsuz, yürekten bağışlama tutumundan söz eder (bkz. Markos 11:25). Bu nedenle biz de bu ruhsal okumanın büyük bir kısmında yürekle ilgili konuştuk. Bugünkü metindeyse, Tanrı bağışlamanın sizinle suçlu arasındaki yatay işleyişinden söz ediyor. Bizim kültürümüzde, bağışlamanın bu işleyişi için daha net bir sözcük barışmadır. Barışma, ilişkinin onarılması umuduyla yüzleştirmeyi içerir ama bu her zaman mümkün değildir. Asıl zor olan yürekten bağışlama işini Rab’le gerçekleştirdiğiniz zaman (Mesih’i düşünerek, dua ederek, kendi yüreğinizi yoklayarak, kin ve yargı köklerini söküp atarak), sizi gücendiren kişiyi günahıyla yüzleştirmeniz gerekir mi diye düşünün. İşte size iki temel kural:
1) İlişkinize kalıcı hasar veren bir suçu göstermeniz iyi olur ve 2) size, suçluya, bir başkasına ya da Tanrı’nın itibarına ciddi zarar verecek suçları göstermeniz de aynı şekilde iyi olur. Eğer söz konusu durumda yüzleştirmenin gerekli olup olmadığından emin değilseniz, bilge ve güvenilir Hristiyanların öğüdüne kulak verin (bkz. Süleyman’ın Özdeyişleri 18:1).
Yüzleştirmenin sonraki doğru adım olduğunu varsayarak, Tanrı sürecin nasıl olması gerektiğini Matta 18’de açıklar ve basit bir buyrukla başlar: “Eğer kardeşin sana karşı günah işlerse, ona git, suçunu kendisine göster. Her şey yalnız ikinizin arasında kalsın. Kardeşin seni dinlerse, onu kazanmış olursun.” Buradan başlayın ve zor konuşmayı yapın! Size haksızlık eden kişinin itibarını korumak için konuşma özel olsun ve yüzleştirmenin nihai amacı onu Rab’be “kazanmak” olsun. Amaç suçlu kişinin yalnızca sizinle birliğini düzeltmek değil, daha önemlisi, kişinin Tanrı’yla birliğini düzeltmektir.
Neler söyleyeceğinizi planlayın ve bunları yıkacak şekilde değil, geliştirecek şekilde ifade edin (bkz. Efesliler 4:29). Sabırla ve yumuşaklıkla konuşarak sevgi ve alçakgönüllülük gösterin. Süleyman’ın Özdeyişleri 12:18’in sözlerine kulak verin: “Düşünmeden söylenen sözler kılıç gibi keser; bilgelerin diliyse şifa verir.” Suçlu kişiye hatasını dikkatli bir şekilde söyleyin.
Eğer suçun acı verici doğasından ya da suçlunun önceden kestirilemeyen doğasından ötürü konuşmanın patlamaya dönüşebileceği beklentisi varsa, yüzleşmenizi ilk başta (ya da belki daima) yazılı yapmak iyi olabilir. Yazmak, konuşmaya nazaran daha ciddi düşünmeyi gerektirir ve orada kontrollü olmak, kişisel görüşmeden daha kolaydır.
Peki ya suçlu kişi tehlikeliyse? Örneğin taciz kurbanı olan bir kişi, tacizcisiyle nasıl yüzleşir? Böyle durumlarda önceliğiniz güvende kalmanızdır. Görüşmenizde güvenilir bir üçüncü taraf olmalı ya da bir kişi siz olmadan sizin adınıza tacizciyle yüzleşmelidir. Yüzleşme için kendinizi gereksiz yere tehlikeye atmayın.
Birisini günahıyla yüzleştirmeniz gerekiyorsa veya bunu yapacaksanız hem yüzleştirmenin içeriği hem de tarzı hakkında öğüt alın.