Resim: Maryna Bohucharska

…Tanrı’nın diri ve kalıcı sözü aracılığıyla yeniden doğdunuz.  —1.Petrus 1:23

22. ayette Elçi Petrus bir insanın yapması gerçekten imkânsız olan bir emir vermeye Kutsal Ruh tarafından esinlendi: “birbirinizi katıksız, coşkulu bir kalple sevin.” Düşmüş, bencil bir kişi başkalarını kendisini sevdiği gibi sevemez ve sevmek istemez de. Günahın kölesi olduğu için kendi günahlı doğasını inkâr edemez. Bu yüzden başkalarını Tanrı tarafından kabul gören bir şekilde sevemez. Düşmüş kişi bencil olmaktan vazgeçemez.

Bununla birlikte Petrus inananlara birbirlerini coşkuyla sevmelerini söyler. Petrus inanmayanların yapamayacağı bir şeyi neden inanlılara söyler? Sebebini 23. ayette açıklıyor: “yeniden doğdun.” Bizim düşmüş doğamıza karşı hareket edebilmemizi ne sağlıyor? Petrus bunu ‘yeniden doğma’ olarak adlandırıyor. Bu deyiş Yeni Antlaşma’nın diğer parçalarında kurtulan kişilerin hayatlarında Tanrı’nın yaptığı değişiklikleri açıklamak için kullanılıyor.

Yuhanna 3. Bölümde İsa Nikodim’e yeni doğuş hakkında bahseder. İsa, Nikodim’in yeni doğuş aracılığıyla yeni yaşamı almadığı için İsa’ya inanmadığını söylüyor. (Yuhanna 3:3-5, 11-12). Petrus “yaşayan ümide doğduk” diyor. (1.Petrus 1:3). Bize Mesih’te yeni yaşam verildiği için gerçek ve kesin olan ümide ve beklentiye sahibiz. Hâlâ günah içinde olanların ümidi yoktur ve bu dünyada Tanrısızdırlar. Yakup’un mektubunda şöyle yazıyor: Tanrı “…gerçeğin bildirisiyle (bizi) yaşama kavuşturdu.” (Yakup 1:18). Bu ayet Petrus’un açtığı konuyu göstermektedir. Tanrı bize Söz’ü aracılığıyla yeni yaşamı vermiştir.

Yeniden doğmanın başkalarını sevmekle ne ilgisi var? Düşmüş insanın düşmüş doğasına karşı hareket edemeyeceğine göre Tanrı’ya boyun eğmesi için yeni bir doğaya ihtiyacı vardır. Düşmüş doğası kendisini inkâr edip başkalarını sevmek istemez. Bu yüzden, yeni şeyler yapabilmesi için yeni bir doğaya sahip olmak gerekir. Düşmüş kişi için imkânsız olan şey yeniden doğmuş kişi için mümkündür. Kutsal Ruh bizlere Tanrı’ya itaat etmek isteyen yeni bir doğa verir. Ayrıca bize yeni doğamızın isteklerini yerine getirebilmek için lütuf verir. Bu şekilde, Kutsal Ruh’un yardımıyla bizim için daha önceleri imkânsız olan şeyleri yapabiliriz.

Petrus, Tanrı’nın bize yeni yaşamı vermek için Söz’ünü kullandığını söylüyor. Bunu nasıl yapıyor? Bu bir gizem. Bütün inanlılar Tanrı’nın Kendisini Söz’ü aracılığıyla gösterdiği konusunda tanıklık edebilirler. Ruhsal sağlığımız için Tanrı Sözü’nü bereketlemeye devam ettiğini hepimiz söyleyebiliriz. Tam olarak bunu nasıl yaptığını bilmiyoruz. Petrus bu ayette Tanrı Sözü’nü bir “tohum’’ olarak nitelendiriyor. Bu tohum filizlenmeye başladığında yerin altında gizli olarak duruyor. Hiç kimse bitkiyi topraktan çıkana kadar görmüyor. Yeni yaşam verdiği zaman Tanrı Sözü kalbe konmuştur. Bunu da kimse göremez, ama ortaya çıkan yaşamı herkese görünür. Tanrı’nın tohumuyla bitki tohumları arasındaki fark şudur: Tanrı’nın tohumları hiçbir zaman yaşamı oluşturmada başarısızlığa uğramaz. Çiftçiler böyle tohumlara sahip olmayı çok isterlerdi! Bizde var.

Yeniden doğdun mu?