Resim: Jantanee Rungpranomkorn

Kutsal Kitap’tan Okunacak Bölüm: Matta 16:13–28

… Ben kilisemi bu kayanın üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları ona karşı direnemeyecek. — Matta 16:18

Dünya bu kişilerin boşuna harcandığını söyledi. 1956 yılında, beş genç adanmış müjdeci, Ekvador Cumhuriyeti’nde Auca yerlileri tarafından mızrakla öldürüldüğünde dünyanın her yerindeki Hristiyanlar şok olmuştu.

Geçenlerde, bizden bir grup müjdecinin öldürüldüğü Palm Beach’te durduk, yanaklarımızdan aşağıya üzüntü ve minnettarlık yaşları süzüldü. Üzüntümüz bu olayın beş gencin yaşamına mal olmasından ötürüydü. Bunun yanı sıra minnettarlık duyguları da vardı çünkü bu trajedi, Tanrı hakkında çok az şey bilen bir gruba Müjde’yi götürme azmimizi arttırmıştı.

Yeni Antlaşma olan İncil, bu halkın anlayabileceği bir dile tercüme edildiğinde İsa Mesih’in Müjdesi karanlığın üzerinde zafer kazandı. Tanrı’nın gücüyle yaşamlar değişti. Mızrakla adam öldürme ve batıl orman inançları, Tanrı Sözü hakkında yeni bir anlayışa yol verdi ve şimdi bu insanların yaşamları esenlikle doldu.

Grubumuz için önemli bir olay, bundan sonraki Pazar sabahı gerçekleşti. Beş müjdecinin mızrakla öldürülmesi olayına katılmış olan adamlardan bir tanesi, Amazon ormanında Curary Nehri kıyısında çatısı sazdan yapılmış küçük bir kilisede bir vaaz paylaştı.

Daha yaşlı nesil için mızrakla adam öldürme bir yaşam biçimiydi. Şimdi artık yaşayıp bağışlamayı öğrenmişlerdi. Mızraklarını, hayattaki gerçek değerler, bağışlayıcı bir tutumla değiştirmişlerdi. Tanrı Sözü’ne olan sevgileri, kendi hayatlarını tehlikeye atmak pahasına Müjde’yi başka bölgelere taşımıştı.

İsa, Yuhanna 12:24’de bize şöyle hatırlatmıştır: “Size doğrusunu söyleyeyim, buğday tanesi toprağa düşüp ölmedikçe yalnız kalır. Ama ölürse çok ürün verir.

Trajediyi zafere dönüştürdüğü için Tanrı’ya teşekkür ederken kalplerimiz Tanrı’ya daha derin bir adanmışlık ve sevgiyle karşılık versin.


Tanrı Sözü, başka hiçbir şeyin yapamayacağı şekilde değişiklikler yaratır.