Resim: Sina Dağı

…sesini duyarsanız, —Mezmur 95:7

Tarihin başından günümüze kadar insanlar “Tanrı’nın Sesi’ni” farklı zamanlarda işitmişlerdir. Adem Tanrı’nın Sesi’ni Aden Bahçesi’nde, İbrahim Kildaniler’in Ur Kenti’nde, Musa ise yanan çalıda ve Sina Dağı’nda duydu. Peygamberler Tanrı’nın halkına yaptıkları hizmetlerde çeşitli zamanlarda O’nun sesini duydular. Petrus İsa şekil değiştirdiğinde dağda, Pavlus Şam yolunda, Yuhanna cennet düşünde Tanrı’nın Sesi’ni duydu. Günümüzde insanlar Tanrı’nın Sesi’ni kendilerinin de duyduklarını iddia ediyorlar. Gerçekten duydular mı?

Kutsal Kitap’takilerin kişisel deneyimleri hakkında çok fazla bilgiye sahip değiliz. Tanrı’nın Sesi’nin nasıl bir şey olduğunu tam olarak bilemiyoruz. Her zaman başka kişilerin onu duyduğuna ya da anladığına emin değiliz. Ama önemli olan şu: Tanrı’nın bu şahıslara ne dediğini biliyoruz. Nasıl biliyoruz? Tanrı bize aynı şeyi söylediği ya da aynı şeyi deneyim ettirdiği için değil, Tanrı’nın onlara söylediklerini Kutsal Yazılar’a yazdırdığı için biliyoruz. Tanrı’nın ne dediğini biliyoruz; çünkü söylediği sözleri Kutsal Kitap’ta okuyabiliyoruz. Tanrı’nın onlara söyledikleri Kendisi ile kurtarma işi hakkındaki bu esinlemenin bir parçasıdır. Onlara söyledikleri Tanrı’yı tanımamız ve O’nun tarafından kurtarılmamızı gerçekleştirip ihtiyacımız olan sonsuz gerçeğin bir kısmıdır. Tanrı’nın Sesi’ni duydular, biz de Tann’nın onlara söylediklerini okuduğumuzda Tanrı’nın Sesi’ni duyuyoruz. Tanrı’nın Sesi’ni Kutsal Yazılar’da duyuyoruz.

“Tanrı’nın Sesi’ni” Kutsal Yazılar dışında da duyabilir miyiz? Tanrı’nın bizimle olan ilişkisinin kişisel ve sübjektif taraflarının olduğu yalanlanamaz. Tanrı her kişide aynı şeyleri yapmaz. Tanrı’nın Mesih’e benzetmek için her çocuğunda çalışmasıyla birlikte bu çalışmanın detaylarında sonsuz değişiklikler vardır. Birçok ortak deneyimlerimiz var ama ayrıca çok çeşitli ihtiyaçlarımız, problemlerimiz ve fırsatlarımız vardır. Bu yüzden belirli durumlarda Tanrı’nın isteğini anlama konusunda her birimiz, Tanrı’nın bizim o durumda ne yapmamızı istediğini anladığımıza yüreğimizde emin olmamız gerekiyor. Bize bu güveni verirken Tanrı çeşitli yolları kullanır. Çalışmasının bir sonucu olarak “Tanrı’nın benim bunu yapmamı istediğine inanıyorum“ diye söyleyebiliriz. Bazı insanlar da “Tanrı bana bunu yapmamı söyledi” diye söyler.

“Tanrı’nın Sesi’ni” gerçekten duydular mı? Kutsal Yazılar’daki Tanrı’nın Sesi Tanrı tarafından herkesin bilmesi için yaptığı bir esinlemeyi göstermektedir. Verilen esinleme okuyabilmemiz için Kutsal Yazılar’a kaydedilmiştir. İmanlıların birey olarak bugünlerde aldığı sübjektif yönlendirme herkes için geçerli değildir. Eğer Tanrı’nın başka kişilere verdiği yönlendirme herkes için geçerli olursa onu da Kutsal Kitap’a eklemek zorunda kalırız. Yoksa “Tanrı’nın Sesi’ni’’ Kutsal Kitap’taki anlamda duymadıkları sonucuna varmamız gerekiyor. Tanrı’nın kendilerine bir şey söylediğini iddia eden herkesi dinlemektense, Kendi Sözü’nde konuşan “Tanrı Sesi’nin” Kendisi’ni dinleyelim. Çünkü O’nun Sözleri…

…ruhtur, yaşamdır. —Yuhanna 6:63