Resim: Bulat Silvia

İşte, Mesih’in gücü içimde bulunsun diye güçsüzlüklerimle sevinerek daha çok övüneceğim. Bu nedenle Mesih uğruna güçsüzlükleri, hakaretleri, zorlukları, zulümleri ve darlıkları sevinçle karşılıyorum. Çünkü ne zaman güçsüzsem, o zaman güçlüyüm.—2.Korintliler 12:9–10

Bağışlamak bize birkaç beden büyüktür. Bizler bağışlama görevi için zayıfız. İyi haberse şu ki, biz zayıf olduğumuzda, Tanrı güçlüdür.

Elçi Pavlus zayıflığa aşinadır. 2. Korintliler 12:1-10’dan bildiğimiz kadarıyla, yaşadığı bir denenme kendisine büyük işkence çektiriyordu. Tanrı’nın bu çileli denenmeye son vermesi için yalvarıyordu ama Tanrı, Pavlus’un dualarını onun umduğundan farklı bir şekilde cevapladı. Tanrı denenmeye son vermek yerine lütfunun ve gücünün, zayıflık anında Pavlus için yeterli olacağını söyledi. Pavlus şaşırtıcı bir şekilde zayıflıklarıyla daha da çok övüneceğini haykırıyor! Neden? Mesih’in gücü içinde bulunsun diye. Pavlus zayıflıklar, zorluklar ve felaketlerde hâlinden memnundu çünkü zorluklar Pavlus’u güç bulmak için Tanrı’ya yaklaştırıyordu. “Ne zaman güçsüzsem, o zaman güçlüyüm” diyor Pavlus. Tanrı’nın gücü zayıflıkta tamamlanır. Şükürler olsun!

Tanrı’nın lütfu en karanlık anlarımız ve en derin mücadelelerimiz için tümüyle yeterlidir. Zayıf olduğumuz zamanlarda Tanrı’ya bel bağladığımızda, O’nun gücü kendini belli eder.

Angela’nın yaşamında Tanrı’nın her şeye yeterli lütfunu gördüm. Küçük bir bebeğin annesiydi ve genç kocası kanserden ölmüştü. Baş etmesi gereken çok şey vardı – anneliğin şoku, hayat ortağının kaybı, uykusuzluk, zorlaşan maddi durum, babasız yetiştirmesi gereken bir bebek. Onunla ilk görüşmemizde, yapacağım en zor danışmanlık hizmeti olacağından korkuyordum.

Ne var ki Angela, olağandışı bir cesaretle konuşarak beni şaşırttı ve benim ona hizmet etmemden çok o bana hizmet etmiş oldu. Kocasını kaybettiği için üzüntüsünü, korkusunu ve hatta öfkesini açıkça dile getirdi. Aynı zamanda sağlam imanını da ifade etti. Örneğin, oğlunu tek başına yetiştirmekle ilgili hüsrandan söz ederken, “Kocamı cennete götüren Tanrı, bana da annelik konusunda destek olacaktır. Bana kalsa, böyle bir hayatı seçmezdim ama O’na güvenebilirim.” Tanrı, Angela’nın dualarını onun beklediği ya da umduğu gibi cevaplamamıştı ama imanını ve umudunu yeterli gücüyle korumuştu.

Bizler zayıflığımızda Tanrı’nın gücünü keşfederiz. Zayıflık kendimize güvene dair kötü fikirleri bırakmamızı sağlar ve aslında bunun için bizi zorlar. Tanrı’nın sınırsız gücüne güvenmekten başka hiçbir seçeneğimiz kalmaz. Bu da en büyük armağandır – koşullar ne olursa olsun, Tanrı’nın lütfunun tümüyle yeterli olduğunu bilmektir. O’nun lütfu fırtınanın tam ortasında esenliktir.

Bir başkasının günahından ötürü afalladığınız zaman, Tanrı’nın lütfu size yeter. Bu lütuf, bağışlama konusunda zayıf hissettiğinizde yeterlidir. Koşullarınız ne olursa olsun, Tanrı size ihtiyaç duyduğunuz anlarda lütfunu verecektir. O’nun gücü, zayıflığınızda tamamlanır. O’na güvenin.


Denenmenizin karşısında dayanma gücü için O’nun lütfunu yaşamanın, denenmeyi tümden ortadan kaldırmasından daha iyi olabileceğine inanıyor musunuz?