İncil’in ilk dört bölümüyle bunların hemen arkasında yer alan Elçilerin İşleri bölümünde kaydedilen kilise tarihi göste­riyor ki, Tanrı, Kutsal Ruh aracılığıyla seçtiği kişilerin haya­tında etkin olan bir Tanrı’dır. İnsanların yaşamına yakından bakmak çok önemlidir ve bu bize çok şey öğretir. Eğer bu in­ sanlar tarihin akışını değiştiren eylemlerin kahramanlarıysa, yaşamları tüm insanlığı ilgilendirir. Birincisi, bu kişilerin ey­ lemlerindeki iyi ve kötü yanları görürüz; bu da bize önemli dersler verir. Örneğin onların hatalarını tekrarlamak tehlike­ sinden kurtuluruz.
İkincisi, Tanrı’nın bireyleri nasıl değiştirip İsa’nın benzerliğine dönüştürdüğüne tanık oluruz; ama bütün bu değişmelere rağmen insanların yine de mükemmel olama­ dığım görürüz. Tarih, insanın bugüne ve bugünkü durumuna nasıl geldiğini gösterir; bu da insanların birbirini anlamalarına yardım eder. Tanrı’nın başka bireylerin hayatında yaptıklarına bakarak kendi ihtiyacımızı belirleriz. Kilise tarihi, inançların kolayca anlaşılmasını ve bireyin nasıl daha ahlaki bir yaşam sürdürebileceğini gösterir. Kilise tarihi, kişisel görüşlere da­ yanmak yerine, Hıristiyanlıkla ilgili gerçeklerin ilk elden anlaşılmasına yardım eder. İlk kiliseyi ve bunun Ortadoğu ve Türkiye’deki etkilerini anlamak için öncelikle Kutsal Kitap’a, özellikle de Incil’e bakmalıyız. İncil’in üçüncü kitabının ya­ zarı olan hekim Luka, aynı zamanda en ince ayrıntılara bile dikkat eden gerçekçi bir tarihçidir. Bu nedenle olmalı ki, Luka’nın İncil yazımına katkısı, diğer yazarların hepsinden daha fazladır. Luka en çok tanrısal gücün Kutsal Ruh aracılı­ğıyla bireylerin yaşamında nasıl etkin olduğunu vurgular. Ki­ lisenin ilk döneminde, İsa’nın kişiliği ve öğretişleri, Ku­düs’ten başlayarak Roma’ya kadar birçok insanın hayatını ve sonuçta da koca Roma İmparatorluğu’nu kökten değiştirdi.