Elçiler, Anadolu’nun uygarlıklara kucak açmış topraklarının içine girmeden önce, Yuhanna Yeruşalim’e geri döndü. Pavlus ve Barnabas, Toros dağlarını aşıp Pisidya Antakyası’na vardılar.
Pavlus’la beraberindekiler Baf’tan denize açılıp Pamfilya bölgesinin Perge Kenti’ne gittiler. Yuhanna ise onları bırakıp Yeruşalim’e döndü. Onlar Perge’den yollarına devam ederek Pisidya sınırındaki Antakya’ya geçtiler. Şabat Günü havraya girip oturdular. Kutsal Yasa ve peygamberlerin yazıları okunduktan sonra, havranın yöneticileri onlara, “Kardeşler, halka verecek bir öğüdünüz varsa buyurun, konuşun” diye haber yolladılar. Pavlus ayağa kalktı, eliyle bir işaret yaparak, “Ey İsrailliler ve Tanrı’dan korkan yabancılar, dinleyin” dedi. “Bu halkın, yani İsrail’in Tanrısı, bizim atalarımızı seçti ve Mısır’da gurbette yaşadıkları süre içinde onları büyük bir ulus yaptı. Sonra güçlü eliyle onları oradan çıkardı, çölde yaklaşık kırk yıl onlara katlandı. Kenan ülkesinde yenilgiye uğrattığı yedi ulusun topraklarını İsrail halkına miras olarak verdi. Bütün bunlar aşağı yukarı dört yüz elli yıl sürdü. Sonra Tanrı, Peygamber Samuel’in zamanına kadar onlar için hakimler yetiştirdi.” 1
Eyirdir, Akşehir ve Beyşehir göllerinin yönettiği üçgenin içinde yer alan Pisidya Antakyası, bugün Isparta ili sınırlarında ve Yalvaç diye anılıyor. Antik kent, yedi tepe üzerinde kurulmuş mahallelerin bütünüydü. Pavlus nereye gitse, ardından da bir sevgi izi bırakıyordu. Bu yüzden Pisidya Antakyası’nda adına yaptırılmış bir kilise bulunuşuna şaşırmamak gerek. Günümüzde Yalvaç’ta fosillerden el yazmalarına kadar çok sayıda objeyi barındıran bir müze bulunuyor. Bu müzeyi zenginleştiren buluntulardan biri de, üzerinde Pavlus’un adının yazılı olduğu vaftiz teknesidir. 2
Elçilerin zenginliği ise, içlerindeki Tanrı ve İsa sevgisiydi. Yalvaç’ta bir Şabat Günü havraya girip oturdular. Duaların sonunda, söz alarak İsa’nın dirilişini müjdelediler. Öyle etkili konuşuyorlardı ki, kalabalığın çoğu onlara inanarak peşlerinden gitti. Öbür Şabat Günü neredeyse Yalvaç Kenti, Tanrı’nın sözünü duymak için biraraya geldi. Yahudiler bu büyük kalabalığı görünce kıskançlıkla doldular. Elçilerin sadakatle ve istekle İncil’i müjdelemeleri sayesinde Rab’bin sözü tüm bölgeye yayıldı. Ama Yahudiler Pavlus’la, Barnabas’a karşı saldırı düzenleyip onları bölgeden dışarıya attılar. Sınır dışı edilen elçiler, tanıklık etmek için ayaklarının tozunu onlara karşı silkeleyerek Konya’ya gittiler. 3
- Kutsal Kitap, Elçilerin İşleri 13:13-20
- Mark Wilson, Biblical Turkey, Ege Yayınları, İstanbul, 2010, s.109-118
- Kutsal Kitap, Elçilerin İşleri 13:42-51