Resim: Aaron Burden

Kutsal Kitap’tan Okunacak Bölüm: Romalılar 1:1–8

Tanrı’nın Roma’da bulunan, kutsal olmaya çağrılan bütün sevdiklerine…Romalılar 1:7

Pavlus, tüm inanlıların kutsal olmaya çağrıldığını bildirir. Bunu düşünebiliyor musunuz? Eğer inanlıysanız, kutsal olmaya çağrılmışsınızdır. Bu noktada, birçok “inanlı”nın kutsallıktan çok daha azıyla yetinmek isteyeceğinden korkulmaktadır. Elçi Pavlus, sizin ve benim, kutsallar [azizler] olmaya çağrıldığımızı söyler.

Ya hayatımız, Tanrı’nın hayatımızdaki aziz olma çağrısına uygun değilse? Sadece “vasat” bir inanlı hayatı sürenlere karşı Tanrı’nın tutumu ne olacaktır? Matta 25:1–12’deki beş akılsız kız, belki de Tanrı’nın onları yaşamlarında kutsallığa çağırmış olmasını fazla ciddiye almayan bir kafa yapısı içindeydiler. Bu kişilerin cennete girmek istedikleri zaman kapıdan geri çevrildiğini unutmayın.

Kutsallık, kişinin başının üzerinde bir hale ile dolaşmasıyla kanıtlanmaz, belirli bir mezhebe katılarak da elde edilmez. Kutsallık, inanlılar bedenlerini diri, kutsal, Tanrı’yı hoşnut eden birer kurban olarak sunduklarında kanıtlanır. Bu da zaten ruhsal tapınmalarıdır (bkz. Romalılar 12:1–2). Azizlik (kutsallık), inanlının yaptığı her şeyde Tanrı’yı hoşnut etmeyi içtenlikle arzulamasıyla kanıtlanır.

Bu, kısıtlayıcı bir şey gibi mi geliyor? Aslında hiç de öyle değildir! Tanrı insanı Kendisini hoşnut etmesi için yaratmıştır (Vahiy 4:11). Bu yüzden insan, hayattaki en büyük tatmini, Tanrı’yı hoşnut etmek için yaşayarak bulur. Tanrı’nın çağrısı işte budur: Tanrı’yı hoşnut etmek için yaşamamızdır. Bunu yaptığımızda kutsal olma çağrımızı yerine getiririz.


Kutsallığın özü sevgidir, giysisi alçakgönüllülüktür, uğraşı başkalarının iyiliği ve hedefi de Tanrı’yı yüceltmektir.