Resim: Dawn McDonald

Kutsal Kitap’tan Okunacak Bölüm: Matta 15:21–39

Dünya malına sahip olup da kardeşini ihtiyaç içinde gördüğü halde ondan şefkatini esirgeyen kişide Tanrı’nın sevgisi olabilir mi?1.Yuhanna 3:17

Bir yaz günü, karım ve kızımla birlikte bahçede çalışıyorduk ve iki küçük çocuğumuz da yakınımızda oynuyordu. Birden bire, yakınlardaki bir otoyoldan bir siren sesi duyuldu. İki yaşındaki oğlumuz birden her şeyi bırakıp eve doğru koştu. Karım, ona böyle hızlı hızlı nereye gittiğini sordu. Nefes nefese, “Çabuk, çabuk” dedi. “Dua etmem gerekiyor!” Bu sözleri söyledikten sonra, kanepeye doğru koştu ve çocuksu bir imanla başı dertte olan insanlar için dua etmek üzere diz çöktü.

Daha sonra karım bu olayı bana anlattığında buna biraz güldük. Ancak Rab, gülmemizin yanı sıra bu küçük olayı bazı ruhsal gerçeklere işaret etmekte kullandı.

Merhamet etkinlik gerektirir. Matta 9:36 bize, İsa’nın kalabalıklara acıdığını söyler. Şefkatli sözcükler çoğu kez yeterli değildir. Durum bir şey yapılmasını gerektirdiğinde, harekete geçmeye istekli olmalıyız.

Merhamet fedakârlık gerektirir. Bugünkü Kutsal Kitap okuma parçamız, İsa’nın büyük bir kalabalığı doyurmak için yedi somun ekmek ve birkaç küçük balığı kullandığını göstermektedir. Mesih, büyük bir ihtiyacı karşılamak için birisinin küçük fedakârlığını kullanmıştı.

Gerçek merhamet Tanrı’yı işin içine sokar. Mesih’in kutsaması olmadan, yedi somun ekmek ve birkaç balık, o kalabalığın ihtiyacı karşısında komik olurdu. İhtiyaç ancak kurban Efendi’nin eline konulduğunda karşılanabilmişti. Duam, Tanrı’nın bize, etrafımızdaki ihtiyaçları Mesih benzerliğiyle görüp harekete geçme konusunda ayırt etme kapasitesi vermesidir!


Tanrı işini gerçekleştirmek için Kendisine teslim olmuş, merhametli yürekleri kullanır.