Yonatan, Davut’a beslediği derin sevgiden ötürü, onunla bir dostluk antlaşması yaptı. —1.Samuel 18:3
En son ne zaman durup, hayatınızdaki dost dediğiniz özel kişiler için Tanrı’ya teşekkür ettiniz? Bunlar kardeşiniz, Mesih’teki bir kardeşiniz ya da eşiniz olabilir. Onları başkalarından ayırıp sizin için özel kılan nedir?
Bugünün okuma parçası, gerçek dostlara kusursuz bir örnek oluşturmaktadır. En iyi dostlar haline gelen ama ikisinin de tahta çıkma olasılığı olan iki parlak genci görüyoruz. Bunlardan biri, Kral Saul’un oğlu olduğundan tahtın varisi olan Yonatan, diğeri ise Tanrı tarafından kraldan sonra tahta geçmek üzere meshedilen Davut’tu. Sadece bir tanesi kral olarak hüküm sürebileceğinden birbirleriyle dost olmakla kaybedecek çok şeyleri vardı.
Birbirlerine karşı şüphe ve kıskançlık dolu olabilirler ya da tahtı ele geçirmek için birbirlerini yok etme planları yapabilirlerdi ama durum böyle olmamıştı. Bu gençlerin ikisi de kendilerini ön plana çıkartmakla ilgilenmiyordu. İlk olarak Yonatan’ın, babasının Davut yeryüzünde yaşadıkça tahtının hiçbir zaman güvende olmayacağı hakkındaki uyarısına (1.Samuel 20:31) karşın Davut’a yardım etmek için kendi hayatını tehlikeye atmaya devam edişini görüyoruz. Bundan sonra Davut’un, Saul ve Yonatan’ın krallıklarını sağlamlaştırmalarına yardım etmek için Filistliler’le savaşarak birçok kereler hayatını tehlikeye attığını görüyoruz.
Arkadaşlık böyle bir şeydir; durumları ya da tepkileri ne olursa olsun, ilk önce başkalarının iyiliğiyle ilgilenmektir. Sevgidir.
Bir adam gidip arkadaş aradı ama bir tane bile bulamadı. Başka bir adam başkalarına arkadaş olmaya gitti ve çok arkadaş buldu.