2002 senesinde arkeoloji dünyasını sarsan bir eser ortaya çıktı. Bir koleksiyoncunun elinde bulunan bir lahitti. M.S. 20-70 seneleri arasında Kudüs’te çok sıkça rastlanan lahit türlerinden bir tanesiydi. Fakat bu lahiti diğerlerinden ayıran özellik üstündeki yazıttı: “Yusuf Oğlu Yakup, İsa’nın kardeşi.” Acaba İncil’de adı geçen Yakup muydu bu? İsa ile ilgili ilk fiziksel delilimiz olabilir miydi?
Obje dünyaca ünlü paleograf Andre Lemaire tarafından incelenir ve orijinal olduğuna dair görüş bildirir. Yazı bir hayli ilginçtir. Lemaire yazının iki aşamada yazıldığını belirtir. İlk aşamada “Yusuf oğlu Yakup”, daha sonra ise sanki başkası tarafından son dakika eklenmiş bir cümle: “İsa’nın kardeşi.” Yazmak için bakır bir keski kullanılmış.
Lahit yazısındaki bakır küfü incelenir ve yazılış tarihi olarak M.S. 63 senesi ortaya çıkar. Tarihçi Flavius Josephus’a göre Yakup 62 senesinde şehit edilmiştir. Yani bu tarihler birbirleriyle uyuşmaktadır. Josephus’un Yakup’un infazı ile ilgili kaydı şöyledir: “Anano (…) Yahudi Meclisi’nin yargıçlarını toplantıya çağırıp önlerine, başka kişilerle birlikte Mesih denilen İsa’nın kardeşi Yakup isminde bir adam getirdi. Onları [Kutsal] Yasa’yı çiğnemekle suçladıktan sonra taşlanarak ölüme mahkum etti. Ama doğru insanlar ve Yasa’ya itaat konusunda en bağlı kişiler olarak bilinen şehrin tüm sakinleri bu karara gücendiler ve Anano’yu bu karardan vazgeçirmesi için, gizli bir yoldan kral Agrippa’ya haber yolladılar” (Ant. XX, ix, 1)
Lahit’in bir kardeşten söz etmesi dikkate değer bir diğer özellik. Bu tarz lahitlerde kişinin babası veya çocuğunun ismi verilirken, bu lahit ölen kişinin kardeşinin ismini vurgulayan ilk ve tek örnektir. 2004’te lahit, İsrail Antik Eserler Komitesi tarafından incelenir ve komite özellikle “İsa’nın kardeşi” cümlesini inceledikten sonra lahitin sahte olduğuna dair görüş bildirir. Tabii, bu olup bitenlerin arka planında cereyan eden bir kavgadan söz etmek gerekir: Lahit’in koleksiyoncusu Oded, uzun yıllarca İsrail Antik Eserler Komitesi ile sorun yaşamış birisidir. Bu karardan sonra bir mahkeme süreci başlar ve yargı sırasında İsrail Antik Eserler Komitesi’nin prosedürlerinde bir takım usulsüzlükler tespit edilir. 14 Mart 2012’de mahkeme sonuçlanır. Yargıç yazının sahte olduğuna dair somut bir delilin sunulmadığına karar verir. Yani objenin orijinal oluşu bir de mahkeme kararıyla da desteklenmiş olur.
İsrail’de ki Tel-Aviv Üniversitesi’nin istatistik profesörü Camil Fuchs’a göre belirlenen tarihlerde bu isimlere ve tanımlara uyan o dönemin Kudüs nüfusu arasında en fazla 2 kişi (1.71) olabilirmiş. Görünüşe bakılırsa hesap çarsıya uymuş ve gerçekten de elimizde İncil döneminden kalma, İsa’nın ailesine ilişkin bir kutsal emanetin bulunduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.
KAYNAKÇA:
- Govier, Gordon. “James Ossuary Verdict Not Set In Stone.” Christianity Today, 13/07/2012.
- Lemaire, André. “Burial Box of James the Brother of Jesus.” Biblical Archaeology Review, Kasım/Aralık 2002, sf. 24-28, 30-31, 33, 70.
- Türkçe Kutsal Kitap, Kitabı Mukaddes Şirketi & Yeni Yaşam Yayınları, Eski ve Yeni Çevirisi.
- Resim: James Tabor. http://jesusdynasty.com/blog/wp-content/uploads/2007/03/JamesOssuary.jpg