Resim: Karim MANJRA
Bir bedel karşılığı satın alındınız; onun için Tanrı’yı bedeninizde yüceltin. —1.Korintliler 6:20
Sizin kulağınızı kim deldi? Kulağınızın delinmesinin izleri kimin kapısının sövesinde? Biz denilen aleti kulağınızda kim kullandı? Mısır’dan Çıkış 21’de yer alan gönüllü hizmetçiliğin büyüleyici öyküsü günümüzde bize birçok dersler oluşturmaktadır. Eğer onu kendimize mal edersek, bizi Mesih’e hizmette bulunan sınırsız özgürlüğe taşır. Benliğe, günaha ve zevke hizmet edip Mesih’in kulu olmayı sürdüremeyiz.
Köle. Bu sözcükten hoşlanmayız. Kulağa çok sınırlayıcı bir sözcük olarak gelir ama bir gerçektir. Birisine hizmet etmektesinizdir. Aslında kendi kendinizin patronu değilsinizdir. Yaptıklarınızı yöneten biri vardır.
İnsanın kendisine hizmet etmesi çok sınırlayıcıdır. Günaha hizmet etmek çok yargılayıcıdır. İblis’e hizmet etmek çok yorucudur. Ama Rab’be hizmet etmek çok özgür kılıcıdır.
Gerçek özgürlük, bizi özgür kılana hizmet etmek için özgür kılınmaktır. Özgürlük, sevdiğiniz Kişi’ye hizmet etmektir. Sonuca ulaştıran etken sevgidir. Efendinizi seviyorsanız özgürsünüzdür. Bakın, kölelik sadece efendinizi sevmiyorsanız bağlayıcıdır; onu seviyorsanız özgürlüktür.
Bu sizin özgürlük yılınız. Efendi’ye olan sevgi ve sadakatinizi bildirin. Kutsallar topluluğu olan hâkimlerin önüne gelin. Başınızı lütfun kan lekeli süvesine dayayın. Sevgi Efendisi’nin kulağınızı kutsallaştırmanın biziyle delmesine izin verin. Özgür bir köle olarak sevdiğiniz Kişi’ye hizmet etmeye ayrıldınız. Delinen kulak size adanmışlığınızı hatırlatır. Başkalarına bir köle olarak konumunuzun onuru hakkında tanıklık eder.
Yüce Rab, Sana kendimi tamamen teslim ettim. Sana sadık kalacağım. — C. H. Morris (1913)