Pavlus bir süre daha Korint’te kaldıktan sonra, kardeşlerle vedalaşıp Suriye’ye gitmek için gemiye bindi. Gemileri Efes’e varınca, Pavlus’un ilk işi havraya giderek Yahudiler’le ruhsal konularda tartışmalar yapmak oldu. Ondan İncil’in müjdesini alan Yahudiler Efes’te uzun süre kalmasını istediler. Ama Pavlus’un düşüncesi Antakya’daydı. Efesliler’e veda ederken, ağzından, “Tanrı dilerse yanınıza geri döneceğim” cümlesi döküldü. Efes’te Priskila ve Akvila’yı bırakıp Yeruşalim’e ve oradan da Antakya’ya döndü.¹

Su ateşi söndürür. Oysa geçtiği kocaman denizler bile Tanrı sevgisinin yönettiği ateşi söndüremedi Pavlus’un yüreğinde. Üç yıl süren ikinci müjdeleme yolculuğunda Pavlus ve arkadaşları tam dört bin kilometre² yol kat etmişlerdi. Attığı adımları kar taneleri örtse de, rüzgâr saçlarına, tozlar gözlerine dolsa da ölümün soğuk nefesini ensesinde duysa da; okların, mızrakların ve kılıçların gölgelerinden geçse de, inancının zaferle buluşacağından şüphesi yoktu. Pavlus, bu yüzden dinlenmeyi bir hak olarak görmüyordu. Üstlendiği görevin benzersizliğini ve zorluğunu biliyordu. Antakya’da yine çok durmadı, yollar onu çağırıyordu. Evreni yaratanın müjdesini henüz tanımadığı o insanoğullarına iletmek için sabırsızlanıyordu.


 

  1. Kutsal Kitap, Elçilerin İşleri 18:18-22
  2. The Thompson Chain-Referrance Bible, NIV Zondervan Bible Puplisher.

Anadolu’da Hristiyanlık

Yazar bu kitabın bölümlerini kullanma izni verdi. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isterseniz, lütfen kopyanızı buradan satın alınız.