Simon Schmitt

Rab’bin önünde kendinizi alçaltın, sizi yüceltecektir.

Yakup 4:10

Önderleri Musa’ya bakmadan İsrailliler’in yolculuğu, bir bütün olarak etüt edilemez.

Musa, gençken de heyecan doluydu. Adaletsizliğin cezasız kalmasına göz yumamıyordu. Ancak gururla, sorunu kendi kendine halledebileceğini ve olup bitenleri de kimsenin öğrenmeyeceğini düşünmüştü. Genç Musa, “Ben yapabilirim” diyordu.

Musa yıllar sonra farklı biri oldu. Ben Musa’nın hâlâ Mısır’daki kardeşleriyle aynı şekilde ilgilendiği halde artık onlara yardım işini kendi başına gerçekleştiremeyeceğini anladığına inanıyorum. Artık Tanrı’nın kendisini kullanabileceği bir konumdaydı. İhtiyarlamış Musa, “Ben yapamam, ama Tanrı yapabilir” diyordu.

Musa’yı değiştiren neydi? Ben onun hayatında alçakgönüllülük oluşturan iki şey görüyorum. Birincisi Rab’bin onun gururlu kahramanlık hırsını boşa çıkartmasıydı. Günahı ortaya çıkmış, hayatını kurtarmak için oradan kaçması gerekmişti. Gururlu ve bencil bir tutumla yaklaştığımız planlar çoğu kez gerçekleşemez. Başarısızlıklarımızdan ders alırsak, bu bizi çabucak alçakgönüllülüğe sevk edecektir. İkinci olarak, Musa’nın çölün arka tarafında geçirdiği zamanın onu Tanrı için yararlı bir hale getirdiğine inanıyorum. Burada yapmış olduğu şey hakkında düşünmek, kendi zayıflığını düşünmek ve Rab’le zaman geçirmek için epey zamanı olmuştu. Daha alçakgönüllü olmayı arzuluyorsanız, Tanrı’yla daha çok yalnız zaman geçirmeyi deneyin.

Alçakgönüllülük, arzulayıp peşinden gitmemiz gereken bir erdemdir. Ancak kendimizle dolu olmayı bıraktığımızda Tanrı için gerçekten yararlı olabiliriz.

Çoğu şey kırıldığında bozulur ancak kalp kırılana dek en iyi halini almaz.