Resim: wbritten
“Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm. Boyunduruğumu yüklenin, benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak huylu, alçakgönüllüyüm. Böylece canlarınız rahata kavuşur. Boyunduruğumu taşımak kolay, yüküm hafiftir.”— Matta 11:28–30
İsa bizi kendisine gelip rahata kavuşmaya davet ediyor.
Mesih bugünkü ayetleri, kurtuluşlarını iyi işlerle kazanmaya çalışmanın ağırlığı altında ezilen bir kalabalığa söylüyordu. Bu akılsızlık o günkü din önderleri tarafından öğretiliyordu. Ancak Rabbimiz, onları işlere dayalı doğruluk yasasından kesin surette farklı bir şeye çağırdı. Kurtuluşları için kendisine kişisel olarak güvenmelerini istedi. “Bana gelin… size rahat veririm” dedi.
İsa insanlara kendisinin ‘boyunduruğunu’ yüklenmelerini söyledi. Boyunduruk sözcüğünün resmini aklınızda canlandırın. İsa’nın döneminde tahtadan yapılmış bir yapı, ağır bir yükü çekecek iki öküzü birbirine bağlardı. Boyunduruk büyük bir yükü taşımak için iki kişinin birbirine bağımlı olmasını gerektiriyordu. İsa kalabalıklara, O’nun boyunduruğunu üstlenebileceklerini söyledi! Boyunduruğunun kolay olduğunu ve yüklerini hafifleteceğini vaat etti. İsa kendisini yumuşak huylu ve alçakgönüllü olarak tanımladı. Onların ruhlarını ferahlatıp onlara rahat verebilirdi. Bu rahatlık sonuç olarak O’na basit bir imanda ve adanmışlıkta bulunur – öylesine basittir ki, çocuklar bile İsa Mesih’in ne demek istediğini anlayabilirler (bkz. Matta 11:25-26).
İsa sizin ruhunuzu rahata kavuşturmak için sizi kendisine davet ediyor. Taşıdığınız yükler ne olursa olsun, size yardımcı olabilir. Size, “Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin!” diye sesleniyor. Bugün kendinizi yorgun hissediyor musunuz? O’na dönecek misiniz? Paul Miller şöyle yazmıştır: “İsa’ya gelmek için ölçüt yorgunluktur. Hayatın altında ezilmiş olarak gelin. Dalgın bir zihinle gelin. Darmadağınık gelin.” Bunlar bugünkü metnimizde İsa’nın sözlerine uyuyor, değil mi?
İsa, “Kendinizi toplayın da gelin” demiyor. “Duygusal olarak olgun, makul ve daha az günahlı olduğunuzda gelin” demiyor.
“Bağışlama konusunda daha iyi olduğunuzda gelin” demiyor.
İsa, “Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm” diyor.
Bugün İsa’ya gidin. Beklemeyin. O’na güvenin. Bizler Kurtarıcı’ya muhtaç olan günahkârlarız ve Kurtarıcı O’dur! O’nun boyunduruğunu üstlenmek, kendinizi kurtarma yükünden sizi azat eder. O’nun boyunduruğu sizi bağışlamanın ağır yükünü taşımaktan da azat eder. Ey yorgun kutsal, şimdi O’na gel! İsa size “Bana gelin” diyor.
İsa’yla kişisel olarak irtibata geçin. O’nun Sözü’nü okuyun. O’nun Sözü’ne güvenin. O’na tüm varlığınızla dua edin. Kendinizi tutmayın. O, yumuşak huylu ve alçakgönüllüdür. Sizi rahata kavuşturabilir. Bugün hiçbir şey sizi O’na koşmaktan alıkoymasın.
Sizi İsa’yla zaman geçirmekten alıkoyan engeller nelerdir? Meşgul olmak mı? Gurur mu? Utanç mı? Tembellik mi? Günlük programınıza dua girmiyorsa, hangi öncelikler giriyor?