Resim: Nasared

Sevgi her şeye katlanır, her şeye inanır, her şeyi umut eder, her şeye dayanır.—1.Korintliler 13:7

Çoğumuz 1. Korintliler 13’ü biliriz. Eğer kendimiz okumadıysak, çoğu düğünde okunduğunu duymuşuzdur. Sevgi hakkında en iyi bilinen metinlerden biridir. Elçi Pavlus bu metinde sevginin tüm diğer ruhsal armağanlardan ya da vasıflardan daha üstün olduğunu ifade ederek onu yüceltir. “Dağları yerinden oynatacak kadar büyük imanım olsa, ama sevgim olmasa, bir hiçim” der (2. ayet).

Bu metinde tanımlandığı şekilde sevmenin ne kadar zor olduğunu görüp şaşıran kaç tane yeni evli çift var? “Sevgi sabırlıdır, sevgi şefkatlidir. Sevgi kıskanmaz, övünmez, böbürlenmez. Sevgi kaba davranmaz, kendi çıkarını aramaz, kolay kolay öfkelenmez, kötülüğün hesabını tutmaz. Sevgi haksızlığa sevinmez, gerçek olanla sevinir” (4-6. ayet). Bu metni yakın zamanda birbiriyle kavgalı oda arkadaşlarıyla birlikte okuduğum zaman metni kendi yüreğimize uygulayana dek kulağa ne kadar hoş geldiğini görüp hep birlikte hayrete düştük. Metin tatlı bir kavram hakkında çiçek, böcek dolu sözlerin derlemesi değildir. Hristiyan sevgisinin neye benzediğine ilişkin bir tanımdır bu ve hiç de kolay değildir!

Bağışlama 7. ayette geçer: “Sevgi her şeye katlanır, her şeye inanır, her şeyi umut eder, her şeye dayanır.” Eğer gerçek anlamda bağışlayacaksak, bu, ilişkilerimizde günaha ve zorluklara rağmen nasıl sevdiğimizle ortaya konulacaktır.

Her şeye katlanmak ve her şeye dayanmak – ne büyük bir sınav! Ancak Tanrı, her ne kadar acı verici olsa da sevgiyle dolu bir bağlılıkta dayanma gücünü verir. Birçok imanlı, Tanrı’nın yardımıyla ilişkide zor bir mevsime dayanabilir. Bu nasıl görünür? Tanrı’ya imanla sebat ederler. İlişkiye adanmış kalarak Tanrı’ya olan itaatlerini gösterirler. Bağlılığın günlük gereklerini yerine getirmeye devam ederler çünkü Tanrı’nın bunun iyi olduğunu söylediğini bilirler.

Ancak her şeye inanmak ve umut etmek – bu tamamen farklı bir düzey, değil mi? Umut savunmasız olmalıdır. Umut etmek, sadece başka bir kişinin günahına katlanmak ve sağ kalmak değildir. Umut etmek, karşılaşmaktır. Hem günahla hem de o kişiyle karşılaşmaktır. Günaha karşı savaşa katılmaktır. Sevdiğiniz kişiyle ortak olup günahkârın Tanrı’nın lütfuyla değişebileceğine inanmaktır. En iyisini her zaman ortaya koyamamış olan diğer kişiyle ilgili olarak en iyisine inanmaktır. Sevdiğimiz kişiyi “dilediğimiz ya da düşündüğümüz her şeyden çok daha fazlasını yapabilecek güçte” olan Tanrı’ya emanet etmektir (Efesliler 3:20).

Her şeye katlanmak, dayanmak, umut etmek ve inanmak – oldukça zor bir görevdir bu. İnsana olanaksız gelir. Ama hatırlayın, Kutsal Yazılar bize “Tanrı’nın sevgi” olduğunu ve “sevginin Tanrı’dan geldiğini” söyler (1.Yuhanna 4:7, 8). Eğer eksik olduğunuzu hissediyorsanız, sınırsız kaynağa gidin! 1. Yuhanna 4:12 şöyle der: “Birbirimizi seversek, Tanrı içimizde yaşar ve sevgisi içimizde yetkinleşmiş olur.” Sevginin ürününü yüreklerimizde yetiştiren kişi, sevgi olan Tanrımız’dır. Bu nedenle, Ruhu’nu içinizde canlı tutan Tanrı’ya dönün ve eksik olan şeyleri yetkin, mükemmel kılmasını dileyin.


Şu anda dayanmanız, katlanmanız, umut etmeniz ya da inanmanız gereken özellikle ne var? Tanrı size nasıl yardımcı olabilir? Tanrı’ya dönüp yardım istemek uygulamada nasıl olacak?