Sevmeyen kişi Tanrı’yı tanımaz. Çünkü Tanrı sevgidir. —1.Yuhanna 4:8

İngiltere krallarından biri bir deney yapmak istemişti. Buyruğu üzerine çoğu bebek olan birçok yetim çocuk sokaklardan toplanıp özel bir yetimhaneye konuldu. Yetimhaneyi yöneten hemşirelere çocuklara nasıl davranılacağı hakkında ayrıntılı talimatlar verildi. Onlara çocukları giydirip yedirmeleri ve bütün fiziksel ihtiyaçlarını karşılamaları ama onlara hiçbir şekilde sevgi göstermemeleri söylendi. Onları hiçbir zaman kollarına almamalı, sarılmamalı, gülümsememeleri veya şefkatli bir söz söylememeleri gerekiyordu. Deneyde kullanılan çocukların yarısından çoğu öldü. Nedeni, hayatın fiziksel gereksinimlerinden değil, insanlığın temel ihtiyaçları olan sevmek ve karşılığında sevilmekten mahrum bırakılmalarıydı. Çocuklar bundan ötürü yaşama konusundaki istek ve arzularını kaybetmişlerdi.

Sevgisiz bir dünya düşünün. Şefkatli sözlerin hiç söylenmediği bir dünya. İlgi, cesaret, bağışlama ve acımadan yoksun bir dünya. Her insanın sadece kendisini düşündüğü ve başkalarının talihsizlikleriyle hiç ilgilenmediği bir dünya. Tanrı’nın olmadığı bir dünya, çünkü Tanrı sevginin ta kendisidir. Böylesine karanlık ve sefil bir varoluşun düşüncesi bile yok olsun!

Kutsal Kitap, sevgi hakkında çok şey söyler. Yuhanna 3:16 Tanrı’nın biricik Oğlu’nu dünyaya armağan edişini resmeder ki bu O’nun bize olan sevgisinin gösterimidir. Oğlu da bundan sonra bize yeni bir buyruk vermiştir: “Size yeni bir buyruk veriyorum: Birbirinizi sevin. Sizi sevdiğim gibi siz de birbirinizi sevin” (Yuhanna 13:34).

Tanrı sevgidir ve bizim de sevmemizi ister.