(resim: Michigan Üniversitesi)
Yeni Ahit yani İncil İ.S. 45-96 yılları arasında Yunanca (ya da eski Yunan dili Grekçe) olarak yazıldı. Bugün 5000’den fazla eski el yazması mevcuttur. Bunların büyük bir kısmı da İslamiyet’ten yüzyıllarca önce yazılmıştır. Bunlardan en eski ve en değerli olanlardan birkaç örnek vermek gerekirse:
- John Reylands Papirüsü, İ.S.117-138 İngiltere John Reynalds Üniversitesi, Manchester.
- Chester Beatty Papirüsleri, İ.S. 200-250, Chester Beaty Kütüphanesi, İrlanda, Dublin,
- Viyana, Avusturya, Michigan Üniversitesi, A.B.D.
- Bodmer Papirüsleri İ.S. 200-250: Vatikan Kütüphanesi, Roma; Cenevre,
- İsviçre.Alexandrinus Kodeksi, İ.S. 400: İngiliz Müzesi.
- Ephraeme Kodeksi, İ.S. 400: Biblioteque Nationale, Paris.
- Beazae Cantabrigiensis Kodeksi, İ.S. 450, Cambridge Kütüphanesi, İngiltere.
- Washingtonesis Kodeksi, İ.S. 450-550, Washington D.C.
- Oxyrhyncus Papirüsü, İ.S. 200-300, Mısır’daki Bahnasa’da yeni bulunmuştur.
Daha birçok yüzlerce eski metin hâlâ mevcuttur. Kısaca, ikinci ve altıncı yüzyıl arasındaki döneme ait yazılan Yeni Ahit (İncil) kısımlarının Grekçe (eski Yunan dili) yazılmış birçok nüshası şu anda da mevcuttur. Bunların en önemli ve geçerlisi, dördüncü ve beşinci yüzyıla aittir; özellikle Londra’da bulunan Sina Dağı Kodeksi ile hemen hemen aynı tarihe ait olan Vatikan Kodeksi çok önemlidir. İkinci ve üçüncü yüzyıla ait olan papirüs el yazması kitaplardan söz ettik, çünkü bunlar Yeni Ahit metninin ilk tanıklarıdır ve İznik Konseyi’nden (İ.S. 325’ten) çok önceki bir döneme aittir.
Sina Dağı Kodeksi, İ.S. 350: İncil’in tamamını ve Eski Ahit’in büyük bölümünü içerir. 1844’te Sina dağında, St. Catherines Manastırı’nda Tischendorf adlı bilgin tarafından bulundu. Şu anda Londra’daki British Museum’da bulunmaktadır.
Vatikan Kodeksi, İ.S. 325 – 350: Yunanca yazılmış Eski ve Yeni Ahit’ten büyük bölümler içerir. Vatikan Kütüphanesi, Roma.
Yukarıdaki tüm eski metinlerde aynı gerçek açıklanıyor. Tanrı’nın daha önceki mesajı apaçık bir şekilde olduğu gibi durmaktadır. Anlamı değiştirmeyen imla dışında hiçbir farklılık yoktur ve bu metinlerin mesajı aynıdır.
Her şey bir tarafa Kutsal Kitap’ın değiştirildiği iddiası Tanrı’ya yönelik ağır bir suçlamadır. Dünyasal olan, ölümlü yazarlar bile eserlerini kolayca korumaktadırlar. Bu sorunun yanında beliren en komik yan da Tanrı’nın, kendi kitapları değiştirilirken bazen sessiz kalması, bazen de onları korumasıdır. Önceden de söylediğimiz gibi Tanrı, Tanrı ise kesinlikle hiçbir güç Tanrı’nın sözlerini değiştiremez.
Sonuçta Tanrı’nın Sözü güvenilirdir. Kimse O’nun sözlerini değiştirebilecek kadar güç ve yetkinliğe sahip değildir. Her yerde, her şeyde egemen olan Tanrı buna asla izin vermez.
Görüldüğü gibi Tanrı’nın sözlerinin asla değişmeyeceği ve değiştirilemeyeceği gerçeği kanıtlarla ortadadır.
Kutsal Kitap’ın değiştirildiği iddiası insanları Tanrı’nın sözünden ve Tanrı’dan uzaklaştırmak için türetilmiş bir yalandır.