Üçlü Birlik diye adlandıran kavram sanıldığı gibi üç ayrı Tanrı’yı ifade etmez. Hıristiyan inancı, tek Tanrı inancı üzerine
kuruludur. Baba, Oğul ve Kutsal Ruh diye de adlandırılan Üçlü Birlik, Tanrı’nın değişik sıfatlarıdır. Güneş de bir tanedir, ama
ısısından ve ışığından yararlanırız. Aynı zamanda gözlerimizle de görürüz. Bu şartlar altında kimse kalkıp da üç tane
güneş var demez. Yumurta da kabuk, ak ve sarı kısımlarından oluşur. Hepsinin ayrı bir yumurta olduğunu da kimse ileri
sürmez. Tanrı’nın bir çok sıfatı vardır. Her sıfatı bir tanrı diye adlandırsaydık, o zaman gerçekten bir sürü tanrı olurdu.      Bazı insanların iki adı vardır; her iki adı olan insan iki kişi mi sayılır.

Peki İsa’nın bu üçlükte ne rolü var? İsa bazı diğer dinlerin de kabul ettiği gibi Kelam-Allah’tır, yani Tanrı’nın Sözü’dür.
Hıristiyan inancına göre, Tanrı’nın Sözü beden alıp yeryüzüne gelmiştir. İşte bu, İsa’dır. Başka kentte yaşayan akrabanıza
bir kaset doldurduğunuzu düşünün, kendinizden söz ediyorsunuz, bazı olayları anlatıyorsunuz. Sonra bu kaseti ona
postalıyorsunuz. Akrabanız kaseti alınca hemen dinlemeye başlıyor. Teypten yükselen ses kimin sesidir, sizin mi yoksa
başka birinin mi? Sesiniz ve siz ayrı kişiler misiniz? İsa da Tanrı’nın diri ve yaşam veren sözüdür.

Ya Kutsal Ruh? İsa’nın göğe alınmasından sonra inanlıları desteklemek, güçlendirmek ve yönlendirmek için inen
Kutsal Ruh, Tanrı’nın etkinliğini ifade etmektedir. Bu da ayrı bir Tanrı değildir. Üçlü Birlik konusundaki bu yanlış anlamanın kökü, Arabistan yarımadasında yaşamış ve sapkın bir öğretiyi izlemiş (sözde) Hıristiyan bir gruba dayanmaktadır. Bu grup Allah, Meryem ve İsa diye çok tanrılı ve putperest bir anlayışa sahipti. Hıristiyan inancı bu tür bir sapıklığı asla ve asla kabul
etmez ve etmemiştir. Bu gerçekten de küfürdür. Hıristiyan inancına göre, Allah doğurulmamış ve doğurmamıştır; O’nun eşi, benzeri yoktur.