Resim: franciscodiazpagador

Ne zamana dek, ya RAB, sonsuza dek mi beni unutacaksın? Ne zamana dek yüzünü benden gizleyeceksin? Ne zamana dek içimde tasa, yüreğimde hep keder olacak? Ne zamana dek düşmanım bana üstün çıkacak? Gör halimi, ya RAB, yanıtla Tanrım..— Mezmur 13:1–3

Acı verici geçmişinizin ayrıntılarını ele almaya başlarken, ne yapmakta olduğumuzu düşünmek için Kutsal Kitap’a uygun bir yol sunmak istiyorum. Çıkmakta olduğumuz yolculuk bir ağıt yolculuğudur. Ağıt sözcüğünü ilk duyduğunuzda, belki aklınıza keder, ıstırap ve perişanlık gibi duygular geliyordur. Geçmişiniz için ağıt yakmanın anlamı bir açıdan budur. Yürek acısını yeniden ele alırız. Ancak Kutsal Kitap’a uygun olan ağıt orada kalmaz. Ağıt bir yere doğru gider.

Christina Fox, Kutsal Yazılar’daki ağıtların “ortak bir yapısı ve kalıbı” olduğunu yazıyor. “Neredeyse bütün ağıtlar olumsuzdan olumluya, kederden sevince, korkudan güvene doğru hareket etmektedir.” Bir ağıt üç kritik hareketi içeriyor: Tanrı’ya yakarmak, yardım istemek ve güven ve övgüyle karşılık vermek.

Gelecek günlerde, acı verici geçmişiniz için Tanrı’ya yakaracağız ve bu gerçekten ağlamayı da içerebilir. Böyle yapmak bazı zor duyguları –öfke, kızgınlık, kafa karışıklığı, pişmanlık, kendinizden iğrenmeyi– yüzeye çıkarabilir. Bugünkü metin bize, ağıtın ilk evresine dair bir his veriyor; mezmur yazarının yüreğinden perişan bir feryat kopuyor. Yüreği tüm gün kederlidir. Bu kederle birlikte, “Ne zamana dek, ya RAB?” diye feryat eder. Acılarının ortasında acaba Tanrı kendisini unuttu mu ve yüzünü ondan gizledi mi diye merak içindedir.

Bu duygularla bağ kurup kuramadığınızı bilmiyorum. Bunları paylaşmaktaki amacım sizin de aynısını hissettiğinizi varsaymam değil. Amacım burada Tanrı’nın size dürüst bir keder resmi sağladığını göstermek ve kederiniz düzenli veya teolojik açıdan doğru olmasa dahi, kederinizi O’nunla nasıl paylaşabileceğinizi size göstermektir. Hristiyanlar olarak, Tanrı’nın yüzünü Mesih’te bize doğru çevirdiğini biliriz. Tanrı bizi unutmamış, bizim gibi olarak bize kendisini açıklamıştır. Yine de bugünkü metin bize sadece ağlayabilmemiz için bir alan yaratıyor. Karışık hissetmemiz için, Tanrı’ya zor sorular sormamız için bir alan yaratıyor.

Gelecek günler sizin için muhtemelen duygusal açıdan zor olacak. Dolayısıyla bugünkü metin kendinizi dürüst bir şekilde Rab’be getirmenin nasıl bir şey olduğunu size göstermektedir. O’nun huzurunda açıkça kederlenebilirsiniz. İyileşme yolunda, ağıt yakma adımını atlayamayız. Ağlamamız ve yaşamlarımızda gerçekleşmiş olan şeylerle ilgili Tanrı’ya feryat etmemiz gerekir. Bu, ruhunuzun yapması gereken bir yolculuktur. İyileşme yolculuğudur.


Hristiyanlar olarak bazen yaşamlarımızdaki zor şeyleri atlayıp sadece Tanrı’nın yaptığı iyi şeyler üzerinde düşünerek sevinmek zorundaymışız gibi hissederiz. Ama Tanrı’nın sizden böyle bir beklentisi yoktur ve zor şeylerin gerçekten zor olduğunu bilir. Ayrıca size iyileşmeniz için bir takvim ya da şifanın nasıl bir şey olduğuna dair bir şema da vermez. Bu süreçte sizinle birliktedir. Bu süreçte uzun vadede sizinle birliktedir.