Resim: Kay
Bunun yerine, “Rab dilerse yaşayacak, şunu şunu yapacağız” demelisiniz. —Yakup 4:15
Biz insanlar gelecekte neler olacağı konusunda çok sınırlı bir bilgiye sahipken büyük egemen Tanrımız geçmişi olduğu kadar geleceği de bilir. Tanrı’nın bize bildirmeyi uygun görmediği birçok ayrıntı vardır.
Kutsal Kitap’tan okuma parçamız, gelecek için büyük ve bencil planlar yapmış olan zengin bir adamdan söz eder. Bu adam yeryüzünde kendisine hazineler biriktirip rahat ve zevk içindeki bir hayatın tadını çıkartmak istiyordu. Ancak planları hiçbir zaman gerçekleşmedi. O gece öldü ve zenginlikleri başka birisine kaldı. Eğer parasının, malının mülkünün artışının Tanrı’dan olduğunu kabul etse ve fakirlere verseydi kutsanacaktı. Kutsal Kitap, fakir ve ihtiyaç içinde olanlara yardım edenlere birçok bereket vaadi içerir. Yakup 4’deki ayetimiz tüm planlamalarımızda Tanrı’nın isteğine boyun eğmiş bir tutum içinde olmamız gerektiğini söyler. Gelecek hakkında bazı planlar yapmak yanlış değildir. Aslında çoğu kez bu, pratik ve gerekli bir şeydir ama Tanrı’ya her zaman, eğer uygun görürse planlarımızı değiştirme hakkını sunmalıyız.
Ben bunu, Kutsal Kitap’ın her ayrıntıda her zaman, “Eğer Rab’bin isteğiyse” dememizi istediği şeklinde algılamıyorum ama her zaman bu tutuma sahip olmamız gerektiğine inanıyorum. Ancak bazen bu tutumu sözlerimizle de dile getirmemiz iyi olmaktadır.
Planlarımızı Rab’be teslim etme ve bereketlerini bize uygun gördüğü şekilde vermesine izin verme konusunda daha çok pratik yapalım.
Yarının Tanrı’nın elinde olduğunu ve elimi tutanın da O olduğunu biliyorum.