Resim: Mason Dahl
Kutsal Kitap’tan Okunacak Bölüm: Mezmur 84
Ben iyi çobanım. Benimkileri tanırım…benimkiler de beni tanır. — Yuhanna 10:14
Bir insanın arkadaşları karakterinin gelişmesini büyük ölçüde etkiler. Yeni Antlaşma olan İncil’i okurken, biz, onlar ve bizim gibi sosyal adıllar sıkça görülmektedir.
Tanrı’nın niyeti, bir paydaşlığa ait olan inanlıların birlikte tapınıp çalışmasıdır. Ancak her birimizin iman yaşamımıza Tanrı’yla kişisel bir deneyim yaşayarak başlamamız gerektiği de doğrudur. Her çocuk diğerlerinden ayrı olarak doğduğu halde, her birinin bir aileye doğduğunu düşünmemiz gerekir. Doğduktan sonra ev diğer fertleriyle birlikte yaşar.
Kiliseye de Tanrı’nın evi adı verilir ve kilise imanda gelişmek için ideal bir yerdir. Tıpkı çocuklar, tek başına yaşamaya zorlanırlarsa büyüyüp normal yetişkinler haline gelemeyecekleri gibi, diğer inanlıların paydaşlığından kendilerini uzaklaştıranlar da hayatta sıkıntı çekecektir. Böyle yaptığımızda çarpık ve tek boyutlu oluruz. Sadece tek başına kalıp diğer inanlılarla yeterince zaman geçirmemek hiç de iyi bir şey değildir.
Tanrı bizi sosyal varlıklar olarak yaratmıştır. Bazı şeyleri nasıl yapmamız gerektiğini ve bazen de nasıl yapmamamız gerektiğini kardeşlerimizden öğrenebiliriz. Sadece kendisini duyan vaiz ya da baba çok geçmeden kendi düşüncelerini en üstün olanlar olarak kabul eder ve bir “ada” haline gelmiş olduğunun farkına varmaz.
Tanrı halkı koyunlara benzetilmiştir. Sürüyle birlikte yaşamak tabiatımızda vardır. Eğer Çoban’ı gözden kaybedersek, O’nu bulmak için sürünün bulunduğu yere gidebileceğimizi hatırlamak bilgece olur. Çoban her zaman sürüsüyle kalır.
Önce Tanrı’nın Kendisine, sonra birbirimize ihtiyacımız vardır.