Resim: Pär Pärsson

Yeryüzündeki değil, gökteki değerleri düşünün. —Koloseliler 3:2

Koyunlar meliyor, sığırlar böğürüyor, hizmetçiler birbirleriyle tartışıyor, sinirler geriliyor. İbrahim bir gün artık yettiğine karar verdi. Yeğeni Lut’u bir kenara çekerek, “Artık ayrılma zamanımızın geldiğine inanıyorum. Etrafta bol bol otlak var. Sen kendine diyarın istediğin bölümünü seç, ben de geri kalan kısmını alırım” dedi.

Lut düşünmeye başladı. “İyi, ilk seçim benim! Dur bakayım… Şeria Ovası hayvan otlatmak için harika bir yer, bol bol su, yer ve ticaret yapılacak mekân var. Ekonomi iyi gözüküyor. Evet, evet, ben bu tarafı, Şeria Ovası’nı alayım” dedi.

Lut’un öyküsünün heyecan verici yanı, onun hayattaki kısmetini kendisinin seçebilmesiydi. Bundan sonra zengin olabilir ve iyi bir sosyal konuma sahip olabilirdi.

Ama akıllıca bir seçim gibi gözüken şey, doğru adamın ailesinin yıkımına yol açtı. Lut’un korkunç hatası Yaratılış 13:12’de kaydedilmiştir: “Lut ovadaki kentlerin arasına yerleşti, Sodom’a yakın bir yere çadır kurdu.”

Lut, ruhsal vizyonunun eksikliğinden ve Tanrı’nın gösterdiği yolu anlamadığından eşini ve çocuklarından bazılarını kaybedince gerçeği anladı. Doğru bir adamın dünyanın safında yer almayı seçmesinin sonucu Lut’un soyundan gelenler Moavlılar ve Ammonlular oldu. Aynı sonuçlar günümüzde de, gökteki değerler yerine yeryüzündekileri düşünen doğru bir adamın başına gelebilir.

Sevgili kardeşlerim, aldanmayın! —Yakup 1:16