Hıristiyan inancına bağlı kişiler Tevrat, Zebur ve İncilden oluşan Kutsal Kitap’a inanırlar. Kutsal Kitap’ın Tevrat ve Zebur diye bilinen kısmına Eski Antlaşma, İncil kısmına ise Yeni Antlaşma adı verilir. Eski Antlaşma 39 kitapçıktan oluşur ve yaratılıştan, İsa Mesih’in yeryüzüne geldiği zamana kadar gelişen olayları kaydeder. İncil ise 27 kitapçıktan oluşur ve İsa’nın yaşamını, hizmetini, ölümünü, dirilişini, inanlı yaşamının nasıl olması gerektiğini anlatır. Tanrı Kutsal Kitap’ı yaklaşık 40 kişiye, 1.500 (bin beş yüz) yılda esinlemiştir. Değişik bölgelerde, değişik işlerle uğraşan ve Tanrı tarafından belirlenen kişilere vahyedilen Kutsal Kitap’ta kusursuz bir bütünlük vardır.

Yaygın, ama bilimsel temeli olmayan bazı iddialara göre Kutsal Kitap’m tahrif edildiği ileri sürülür. Diğer bir deyişle, her şeye gücü yeten Tanrı’nın kendi sözlerini koruyamadığı iddia edilmektedir. Bu iddia Tanrı’nın gücü, yüceliği ve değişmezliği noktalarını da hedef aldığı için gerçekten ciddidir. Tanrı’nm bazı niteliklerine, yani sıfatlarına baktığımızda O’nun güçlü, yüce ve değişmez olduğunu görürüz. Tanrı insanlar gibi değildir – yani çevresinde gelişen olaylara karşı güçsüz, bir dediği ya da yaptığı diğerini tutmaz insanlar gibi değildir. Bazen insanlar galiba kendi kişiliklerindeki zaafların Tanrı’da da bulunabileceği düşüncesine kapılıyorlar! Tanrı vahyettiği sözlerini koruyacak güçtedir.

Tüm evreni,içindekilerle birlikte yaratan Tanrı’nın gücü her şeye yeter.Evrendeki her şeye hükmeden Tanrı’nın, kendi sözlerini koruyamadığını iddia etmek mümkün değildir. O ’nun en önemli niteliklerinden biri de değişmezliğidir Bu sıfatı Kutsal Kitap’a yansımıştır, sözleri de kendisi gibi sağlam, kalıcı ve değişmezdir. Bir başka deyişle değiştirilemezdir. Fani insanların söyleyip de değişime uğrayabilecek sözleriyle, evrenin hakimi olan Tanrı’nın sözlerini birbirine
karıştırmamak gerek.