fbpx

Resim: Yuhanna 21:1-14

Yuhanna’nın sevindirici haberinin ana bölümü, bölümün sonunda, elçinin amacını yazılı olarak özet açıklamasıyla sona erdi. Amacı, okuyucularının “İsa’nın Tanrı’nın Oğlu Mesih olduğuna inanabilmeleri; ve [onların] O’nun adıyla yaşama sahip olmaları için iman ettiler” (ayet 31). Bölüm, önsözle (1:1–18) birlikte sevindirici haberin ana bölümünü kitaplaştıran bir sonsözdür.

Üç yıldan fazla bir süredir ilk kez, İsa yanlarındayken tüm ihtiyaçlarını karşıladığı için kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kaldılar. Rab bunu yapmaya devam edeceğini açıkça belirtti. Bu sefer onların ihtiyaçlarını karşılama konusundaki kararlılığını yaşayan bir örnekle gösterdi. Ancak öğrenciler, Mesih’in sağlamaya devam edeceği dersi öğrenmeden önce onlar için önce kendi yetersizlikleriyle yüzleşmeleri gerekiyordu.

Öğrenciler eski mesleklerine güvenebilir ve İsa onları çağırmadan önce bıraktıkları gibi hayata devam edebilirler ya da O’nun gücü ve tedariğine bağlı olarak müjde hizmetine devam edebilirlerdi. Bu iki seçenek Mesih’e ait olanlar ile karşı karşıyadır: kendi başımıza mıyız yoksa Mesih’i mi takip ediyoruz?

Öğrencilerin o uzun gece boyunca başarısız olmaları, kendilerini Rablerine hizmet etmekten başka herhangi bir girişime başarıyla adayamamalarına neden oldu. Onlar sadece kendi acizlikleri ve ilahi egemenlikleriyle dramatik bir şekilde yüz yüze getirilmekle kalmadılar, aynı zamanda daha sonra İsa’nın ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğini gösteren mucizevi bir yaratıcı eylem de gösterildiler.

İtaatsizlikleri başarısızlıkla sonuçlandığı gibi, öğrencilerin itaati de ezici bir başarı getirdi. Mucizevi balık avı ve onlar için sağladığı yemek, öğrencilerine İsa’nın ihtiyaçlarını karşılayabileceğini ve karşılamaya devam edeceğini gösterdi. Bu hikaye aynı zamanda tüm inananlara itaatin her zaman bereket getirdiğini hatırlatır. Bu olayın gerçekleştiği tarihsel anda nokta ve olayın birincil anlamı, öğrencilerin eski yollarına geri dönmelerine neden olan başarısızlık ve zayıflık korkusunu yenmekti.

Yuhanna 21:1-14
1-2 Bundan sonra İsa Taberiye Gölü’nün kenarında öğrencilerine yine göründü. Bu da şöyle oldu: Simun Petrus, “İkiz” diye anılan Tomas, Celile’nin Kana Köyü’nden Natanel, Zebedi’nin oğulları ve İsa’nın öğrencilerinden iki kişi daha birlikte bulunuyorlardı. 3 Simun Petrus ötekilere, “Ben balık tutmaya gidiyorum” dedi.

Onlar, “Biz de seninle geliyoruz” dediler.

Dışarı çıkıp tekneye bindiler. Ama o gece bir şey tutamadılar. 4 Sabah olurken İsa kıyıda duruyordu. Ne var ki öğrenciler, O’nun İsa olduğunu anlamadılar. 5 İsa, “Çocuklar, balığınız yok mu?” diye sordu.

“Yok” dediler.

6 İsa, “Ağı teknenin sağ yanına atın, tutarsınız” dedi.

Bunun üzerine ağı attılar. O kadar çok balık tuttular ki, artık ağı çekemez olmuşlardı. 7 İsa’nın sevdiği öğrenci, Petrus’a, “Bu Rab’dir!” dedi.

Simun Petrus O’nun Rab olduğunu işitince üzerinden çıkarmış olduğu üstlüğü giyip göle atladı. 8 Öbür öğrenciler balık dolu ağı çekerek tekneyle geldiler. Çünkü karadan ancak iki yüz arşınkadar uzaktaydılar9 Karaya çıkınca orada yanan bir kömür ateşi, ateşin üzerinde balık ve ekmek gördüler.

10 İsa onlara, “Şimdi tuttuğunuz balıklardan getirin” dedi.

11 Simun Petrus tekneye atladı ve tam yüz elli üç iri balıkla yüklü ağı karaya çekti. Bu kadar çok balık olduğu halde ağ yırtılmamıştı. 12 İsa onlara, “Gelin, yemek yiyin” dedi.

Öğrencilerden hiçbiri O’na, “Sen kimsin?” diye sormaya cesaret edemedi. Çünkü O’nun Rab olduğunu biliyorlardı. 13 İsa gidip ekmeği aldı, onlara verdi. Aynı şekilde balıkları da verdi. 14 İşte bu, İsa’nın ölümden dirildikten sonra öğrencilere üçüncü görünüşüydü.


  • Tanrı’nın ayetlerdeki kimliği?
  • Bana hangi öğütler verilmektedir?