Yazar: Yılmaz Efendioğlu / Resim: Alvin Mahmudov

25 Ey kocalar, Mesih kiliseyi nasıl sevip onun uğruna kendini feda ettiyse, siz de karılarınızı öyle sevin. 26 Mesih kiliseyi suyla yıkayıp tanrısal sözle temizleyerek kutsal kılmak için kendini feda etti. 27 Öyle ki, kiliseyi üzerinde leke, buruşukluk ya da buna benzer bir şey olmadan, görkemli biçimde kendine sunabilsin. Amacı kilisenin kutsal ve kusursuz olmasıdır. 28 Aynı biçimde kocalar da karılarını kendi bedenleri gibi sevmelidir. Karısını seven kendini sever. 29 Hiç kimse hiçbir zaman kendi bedeninden nefret etmemiştir. Tersine, onu besler ve kayırır; tıpkı Mesih’in kiliseyi besleyip kayırdığı gibi. 30 Çünkü bizler O’nun bedeninin üyeleriyiz. 31 “Bunun için adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.” 32 Bu sır büyüktür; ben bunu Mesih ve kiliseyle ilgili olarak söylüyorum. 33 Size gelince, her biriniz karısını kendisi gibi sevsin. Kadın da kocasına saygı göstersin.  —Efesliler 5:25-33

Güzümüzdeki diziler ve filmler sevgi hakkında alayvari bir bakış açısına sahip. Kıskanç bir erkek ya da aldatan bir kız çok büyük bir drama oluşturabiliyor, ama gerçekte hiç kimse böyle bir dramayı yaşamak istemez. Kişisel olarak bir prensin prensesi kurtardığı ve ömürleri boyunca mutlu yaşadıkları klasik masalları tercih ediyorum. Modern dönüşümlerin yaşandığı, kahramanın prenses olduğu yapımlardan da zevk alıyorum ama gerçekten görmek istediğimiz şey mutluluk ve bu mutluluğun sonsuza kadar devam etmesi! Ancak artık, sayısız mutsuzluk ve boşanmayla sonuçlanan ilişkilerin yer aldığı alaycı bir dönüş yaşanıyor. Mutluluk gelir ve gider bu gerçek hayatta duyguların nasıl çalıştığının özetidir. Lakin kocaların ve karıların birbirlerini bir ömür boyunca sevme sadakati mümkündür yine de bu olay çok çalışmayı ve (ahh!) fedakârlığı gerektirir. Bazen bu fedakârlık İsa’nın ölümle son bulan fedakârlığına benzeyebilir. Bu fedakârlık İsa’nın nihai sevgisini kanıtlamış oldu: Bundan daha büyük bir sevgi yok, bu adam dostları uğruna hayatını feda etti (Yuhanna 15:13). Zamanın geri kalanında da bu yolla sevmek için çağırılıyoruz—günün her anında. Ailelerde, eşler arasında bu fedakâr sevgi başlayabilir ve filmlerdeki gibi bir dramaya da sebep olmaz ama sonsuz bir aşka rehberlik edebilir.

Yeni Antlaşma, evliliği imanlılar topluğu ve İsa Mesih arasındaki “Kilise” olarak adlandırılan bir birlikteliğin resmi olarak tanımlar. Yerel bir imanlılar topluluğundan bahsedilmiyor, dünyanın her yerinden her zaman gelen “evrensel kilise”den söz edilmektedir. Bu oldukça büyük bir kavram, ideal olanın içinde bireyler olarak kaybolmak da kolay, ancak asıl mesela bu fikri anlamamıza yardımcı olacak bireysel evlilikler. Tanrı evliliği kutsal bir birliktelik olarak Âdem ve Havva ile başlayarak tasarladı ve aynı zamanda İsa Mesih’in gelişiyle detaylı bir anlam meydana çıkardı. Bu sebeple, evliliğin sigortalar ya da vergiler gibi insana fayda sağlayan insansal bir özellik olmadığını hatırlamalıyız. Dahası, bu evlilik tüm imanlılar için Tanrı’nın sevgisindeki gizemi her zaman her yerde yürürken bile gösterebilme fırsatıdır.

Sevgiye giden yol, sadece kolay ve elverişli olduğunda değil de her zaman eşlerin birbirlerini sevmesini ve saygı göstermesini gerektirmektedir. Aslında bu yol biraz ters çünkü önceden de gördüğümüz gibi bu fedakârlık gerektiriyor. Feda demek değerli olandan vazgeçmek demek bir hayvanı katletmek anlamına gelse bile (kurban), günbegün vazgeçmek paradan, zamandan ya da iradenden. Günlük olarak yaptığımız bir şey söz konusu olduğunda bu gerçek bazen sevdiğimiz insanın isteklerini kendimizden öteye koymamızdan bir şekilde Jack’in “Titanik”de donmuş ölüme gitmesi kadar kolay olabilir. Bazen bu, eşinizin neyi izleyeceğine veya akşam yemeği için ne yiyeceğine karar vermesine izin vermek kadar basit olabilir. Başka bir zamanda, bulaşıkları yıkamak hatta birlikte kaliteli zaman geçirmek için işlerinizi bir kenara bırakmak gibi basit eylemler de olabilir. Tabii ki, zaman zaman gerçekten büyük veya romantik bir şey yapabilirsiniz, ancak gerçek romantizm, eşinizi sevmek ve saygı duymak ve ihtiyaçlarını kendi başına koymak için günlük fedakârlıktır.

Pratik Adımlar:
1. Eşiniz için günlük olarak dua edin. Onun mutluluğu, sağlığı, başarılı olması ve RAB’bi bütün kalbi, ruhu, aklı ve gücüyle sevmesi için dua edin.

2. Evliliğiniz için her gün dua edin. RAB’bin evliliğinizi onurlandırması ve fedakâr bir şekilde birbirinizi sevdirmesi için dua edin.

3. Eşinizin düzenli olarak bir hafta boyunca her gün yaptığı ev işlerinden birini yapın.

4. Bu ay büyük romantik bir şey yapın. Öneriler: Yemeğe çıkın, eşinize nerede yemesi ve ne izlemek istediğini seçtirin. Özel yemekler hazırlayın, çiçek alın, masa oyunları oynayın, onu neden sevdiğinizi anlatan mektuplar yazın. (Bonus: Birlikte vakit geçirirken TELEFONUNUZU KAPATIN.)