Resim: Andras Kovacs
Size esenlik bırakıyorum, size kendi esenliğimi veriyorum. Ben size dünyanın verdiği gibi vermiyorum. Yüreğiniz sıkılmasın ve korkmasın. —Yuhanna 14:27
Esenlik, etrafımızdaki dünyanın sahip olmanın özlemini çektiği bir şeydir. İnsanlar esenliği spor, tatil, uyuşturucu, alkol vs. yoluyla arar ancak sonunda içlerinde eskisinden de büyük bir boşluk bulur. Huzurlu ortamlar zevklidir. Bir ırmağın kenarında dinlenip kayaların üzerinden akan suyun sesini dinleyebiliriz. Bundan hoşlanırız. Yemyeşil güzel bir otlakta otlanan bir sürü görmenin üzerimizde sakinleştirici bir etkisi vardır. Bir dağın üzerindeki hafif esintiyi hissetmek, önümüzdeki güzelliklere bakmak huzur vericidir.
Ama bugünkü okumamızda İsa bir fırtınanın ortasında dinlenebilmişti! İzleyicilerini düşünmüyor muydu? Hayır! Babası’na tamamen güveniyordu. Huzurlu bir ortamda olsak da huzur bulamamak mümkündür. Ya da fiziksel ya da ruhsal bakımdan fırtınalı bir ortamda olup da yine de huzura sahip olmamak mümkündür.
Bu huzur ancak her şeyimiz sunağın üzerinde olduğu ve İsa hayatımızın Rabbi olduğunda bulunur. O zaman içimizde huzur ve esenlik olacaktır.
Huzur, her şeyin kontrol altında olması değil, her şeyi kontrolü altında tutan Kişi’yi tanımaktır.