Resim: kieferpix
Kutsal Kitap’tan Okunacak Bölüm: İbraniler 9
Mesih de birçoklarının günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi.—İbraniler 9:28
Bugün, Musa’nın inşa ettirdiği Tanrı’nın konutundaki En Kutsal Yer’i düşünelim. En Kutsal Yer’deki ana öğe, antlaşma sandığıydı. Kanatları sandığın üzerinde açılmış olarak karşılıklı duran keruvlar, anlamı ve amacını anlamaya çalışırcasına ona bakıyorlardı. Sandık akasya ağacından yapılmıştı ve tamamen altın kaplamaydı. Sandığa bakıldığında tahta görünmüyordu. Tahta zamanla çürüyen doğal bir üründür. Mesih, beden alıp gelmiş ve bedende yaşamıştır (Yuhanna 1:14). İsa, yemek yemiş, uyumuş, konuşmuş, ağlamış ve insanların yeryüzünde yaşarken yaşadıkları bütün diğer şeyleri yaşamıştı. Ancak biz O’na bedendeki bir insan olarak tapınmayız. Sandığa baktığımızda yücelik olarak altını görürüz. İsa’ya da baktığımızda O’nun yüceliğini görürüz. Kendini alçaltıp ölüme bile boyun eğen ve her şeyin üzerinde yüceltilen adamın yüceliğine saygıyla baktığımızda yücelik konusundaki anlayışımız yetersiz kalır.
Sandığın uzunluğu, genişliği ve yüksekliğine bakarken gözlerimiz bağışlanma kapağına odaklanır. Ona sevgiyle bakarken nefesimiz kesilir ve gözlerimiz yaşlarla dolar. Tanrımız’ın önünde eğilip O’na tapınırken kalplerimiz övgü ve tapınmayla dolar. Sandığın içinde taştan levhaların, man dolu bir kabın ve Harun’un çiçek açan değneğinin bulunduğunu biliyoruz ama şimdilik altından bağışlanma kapağına bakıyoruz.
Mesih’te yaşam sürdüğümüzü iddia edip İsa’nın yüceliğini nasıl görmeyiz? Yüce bir İsa görüp de nasıl benlikte bir yaşam yaşarız? Tanrı’nın Ruhu’na sahip olduğumuzda Kutsal Ruh’a ait olan şeyleri anlarız. Kutsal Ruh’a ait şeyler doğal anlayışımızdan çok daha derindir ve içimizdeki Tanrı’nın Ruhu tarafından kavranması gerekir. Ne kadar Ruh’ta yaşarsak, ruhsal olarak o kadar acıkır ve o kadar fazla şey görürüz. Düşüncelerimiz göksel şeylerde olsun ve Rabbimiz Tanrı’ya tapınalım.
Odak noktanız Mesih olduğunda, tüm diğer şeyler doğru bir perspektife yerleşecektir.