Resim: Dunkle Kirche
Bunun için emek veriyor, mücadele ediyoruz. Çünkü umudumuzu bütün insanların, özellikle iman edenlerin Kurtarıcısı olan diri Tanrı’ya bağladık.
“Diri” sözcüğü, Tanrı’nın bir özelliğini ifade etmektedir. Kutsal Yazılar’da birkaç kez bu sözcüğün O’nunla bağlantılandığını görüyoruz. Hatta Kutsal Kitap bu sözü en az otuz kez kullanır.
Yeremya, bu bölümde putperestlerin boş adetlerinden söz eder. Değişik işçilerden “usta” olarak söz eder. Bu adamlar güzel şeyler yapabilen usta sanatçılardı. Ayrıca ormandan ağaçlar kesip onları başka bir yere götürüyorlardı. Orada onları çivilerle bir yere tutturup altın ve gümüşle süslüyorlardı. Bu da bize insanların yaptığı çeşitli uğur getiren eşyaları hatırlatır, insanlar özde bu şeylere tapmaktadır. Bu bize günümüzdeki “Noel ağacı” ya da muskalar gibi çeşitli nesneleri hatırlatabilir.
Yeremya Tanrı’yı tamamen farklı bir şekilde görmektedir, Tanrı’nın ölü bir nesne olmadığını bilir. O’nun diri Tanrı olduğunu söyler. İsa, Tanrı’dan diri Baba olarak söz etmiştir (Yuhanna 6:57). Petrus daha sonra İsa’nın diri Tanrı’nın Oğlu, Mesih olduğunu dile getirmişti.
Pavlus, Tanrı yolunda yürümenin sadece gelecek için değil, şimdi için de yararlı olduğunu söyler. “Bunun için emek veriyor, mücadele ediyoruz. Çünkü umudumuzu… diri Tanrı’ya bağladık” der. Öyle gözüküyor ki, Pavlus bu sözleri içtenlikle söyleyebiliyordu. Yaşamı da ölü nesnelere değil, diri Tanrı’ya güvendiğini gösteriyordu.
Bizim de gerçekten neye güvendiğimizi görmek için kendi hayatlarımızı zaman zaman kontrol etmemiz iyi olur. Ölü nesnelere mi yoksa diri Tanrı’ya mı güveniyoruz?
Güvenli bir yaşam ve gelecek istiyorsanız diri Tanrı’ya güvenin.