Resim/video: Yuhanna 6:1–15
İsa’nın ayetlerdeki kimliği:
5,10–13: İsa kendisine gelenlerin ihtiyaçlarını bilir ve karşılar. Topluluğumda ilgilenmem gereken kardeşler var mı? Tanrı elimizde olan küçük şeylerle büyük işler yapabilir. Kardeşlik sevgisini yalnız sözle değil, eylemle de gösteriyor muyum?
11: Tanrı, evreni yoktan yaratmıştır. Bu yüzden değersiz görünen şeyleri bile bereketlediği zaman, mucizeler yapar. Bende olan şeylerin (mal, mülk, bilgi gibi) küçük ve değersiz olduğunu düşünüp Tanrı’ya şikâyet ediyor muyum? Yoksa Tanrı’nın bunlarla mucizeler yaratabileceğine inanarak O’na hayatımı ve tüm sahip olduklarımı şükranla teslim ediyor muyum?
14, 15: Tanrı’yı sadece dünyasal ihtiyaçlarımızı karşılayan biri olarak düşündüğümüz için izlersek. Tanrı da kendisini bizden gizler. İsa’yı doğru tanıyıp O’na inanmak için Kutsal Kitap’ı çalışıp derin düşünmeye gayret ediyor muyum?
Bana hangi öğütler verilmektedir?
5–7: Zavallı kişilere nasıl yardım edebilirim? Tanrı her zaman bir çözüm bulur. İsa kudretli olduğu için, onda imkansızlığın bulunmadığına inanmak mantıklıdır. Filipus gibi, önce Rab’be bakmadan, kendi düşüncemi savunuyor muyum?
12, 13: Küçücük şeylerin bile değerli olduğunu unutmayalım. Müjde’nin verdiği bollukta yaşıyorum diye, sadece büyük ve çekici şeylerin lütuf olduğunu düşünüyor muyum? Değersiz olduğunu düşünerek attığım şeyler var mı? Bunları Rab’bin yüceliği için kullanabilir miydim?
Yuhanna 6:1–15
1 Bundan sonra İsa, Celile –Taberiye– Gölü’nün karşı yakasına geçti. 2 Ardından büyük bir kalabalık gidiyordu. Çünkü hastalar üzerinde yaptığı mucizeleri görmüşlerdi. 3 İsa dağa çıkıp orada öğrencileriyle birlikte oturdu. 4 Yahudiler’in Fısıh Bayramı yakındı.
5 İsa başını kaldırıp büyük bir kalabalığın kendisine doğru geldiğini görünce Filipus’a, “Bunları doyurmak için nereden ekmek alalım?” diye sordu. 6 Bu sözü onu denemek için söyledi, aslında kendisi ne yapacağını biliyordu.
7 Filipus O’na şu yanıtı verdi: “Her birinin bir lokma yiyebilmesi için iki yüz dinarlık ekmek bile yetmez.”
8-9 Öğrencilerinden biri, Simun Petrus’un kardeşi Andreas, İsa’ya dedi ki, “Burada beş arpa ekmeğiyle iki balığı olan bir çocuk var. Ama bu kadar adam için bunlar nedir ki?”
10 İsa, “Halkı yere oturtun” dedi.
Orası çayırlıktı. Böylece halk yere oturdu. Yaklaşık beş bin erkek vardı. 11 İsa ekmekleri aldı, şükrettikten sonra oturanlara dağıttı. Balıklardan da istedikleri kadar verdi. 12 Herkes doyunca İsa öğrencilerine, “Artakalan parçaları toplayın, hiçbir şey ziyan olmasın” dedi.
13 Onlar da topladılar. Yedikleri beş arpa ekmeğinden artakalan parçalarla on iki sepet doldurdular. 14 Halk, İsa’nın yaptığı mucizeyi görünce, “Gerçekten dünyaya gelecek olan peygamber budur” dedi.
15 İsa onların gelip kendisini kral yapmak üzere zorla götüreceklerini bildiğinden tek başına yine dağa çekildi.
• Tanrı’nın ayetlerdeki kimliği?
• Bana hangi öğütler verilmektedir?