Yedi Kutsal Kilise

Vahiy Bölümünde Sözü Edilen Yedi Kilise

Yirmi yedi bölümden oluşan İncil’in son bölümü ‘Vahiy’de, Yuhanna, ilk yüzyılda Anadolu’nun bugünkü Ege bölgesinde kurulan yedi kiliseye yönelik özel vahiyler alır. Vahiy bölümünü yazan kişi kendisini Yuhanna diye tanıtır. İsa’ya ait biri olarak sıkıntıda, tanrısal egemenlikte ve sabırda ortağınız ve kardeşiniz olan ben Yuhanna, Tanrı’nın sözü ve İsa’ya tanıklık uğruna Patmos denilen adada bulunuyordum.1 Bu Yuhanna ile elçi Yuhanna’nın aynı kişi olduğu bilinir. Yuhanna, Vahiy kitabını İ.S. 90-95 yıllarında İmparator Domitian’ın Hristiyanlar’a en ağır işkence ve cezaları uyguladığı dönemde yazmaktadır. İnancı yüzünden tutuklanıp Patmos Adası’na gönderilir. Efes’in yaklaşık 9 km. güneybatısında bulunan taşlık ve çorak Patmos Adası’nda tutukluyken, Tanrı’dan vahiy alır. İsa Mesih’in yaptığı ve yapacağı işler ile ilgili görümler görür. Görümde Yuhanna’ya konuşan kişi bazen melek, en çok da İnsanoğlu’dur, yani İsa Mesih’tir. İsa Mesih, Yuhanna’ya Ege bölgesinde kurulan yedi kilisenin önderlerine bildirisini açıklar.

Kilise tarihçisi Eusebios, Hristiyanlığı yaymaya çalışanların İ.S. 37-42 yıllarında Yeruşalim’den kovulduğunu belirtiyor. Bunların arasında müjdeci Yuhanna Anadolu’nun Ege bölgesine gelip yerleşmiş, Efes’te kurulan kilisenin başına geçmiştir. Selçuk’ta İ.S. 4. yy’da adını taşıyan bir kilise kurulmuştur. Günümüze kalıntıları gelebilen kiliseyi Bizans İmparatoru Justinianus (İ.S. 527-565) yaptırmıştır. Yuhanna’nın Vahiy bölümünde adı geçen yedi kilise ‘Küçük Asya’ diye de bilinen Ege bölgesindedir. Pavlus’un amaçlarından biri de bu bölgeyi adım adım dolaşıp müjdeyi yaymaktı. Pavlus bütün bölgeyi dolaşmadıysa da, onun ara­cılığıyla Müjde’yi duyup da inanan kişiler İncil’i duyurdular her yana.

Birinci yüzyılın sonlarına doğru bu bölge dünyanın en zengin, en büyük eyaletiydi. Ticaret ve kültür merkeziydi. Anadolu’nun en önemli antik yerleri bu bölgede bulunur. İlk inanlılar fırsatı değerlendirip İncil’i buralara duyurdular. Kilise doktrin ya da mezhep olarak ortaya çıkmadı. Tanrı’nın doğaüstü gücüyle doğdu. İlk Hristiyanlar inandıklarını uyguladılar:

“İman edenlerle birlikte görülecek belirtiler şunlardır: benim adımla cinleri kovacaklar, yeni dillerle konuşacaklar, yılanları elleriyle tutacaklar. Öldürücü bir zehir içseler bile, zarar görmeyecekler. Ellerini hastaların üzerine koyacaklar ve hastalar iyileşecek.” 2

İlk Hristiyanlar İncil’i vaaz edince belirtiler beklediler. Ruhsuz vaazlar etmediler, ama yaşayan İsa Mesih’i vaaz ettiler. Hastalara şifa verdiler, cüzamlıları temizlediler, ölüleri dirilttiler, kötü ruhları kovdular ve insanları yeni yaratığa değiştirdiler. Mesih’in kanıyla arınmış, Kutsal Ruh’la dolmuşlardı.

İ.S. 100 yılında kilise diriydi, 70 yıldır etkinlik içindeydi. İ.S. 90 yılında gaddar imparator Domitian, Hristiyanlar’a büyük baskı uyguladı. Ama bu baskı Kutsal Ruh’la dolu ve diri Hristiyanlar’ı yıldırmadı. Kilise gün gün güçleniyor, büyüyordu. Birinci yüzyılın sonlarına dek, ilk asır Hristiyanlar’ı İncil’i milyonlarca kişiye ulaştırmışlardı. Birinci yüzyılın kapanışında üç kuşak Hristiyan aileler vardı. Anadolu’nun her ye­rinde kiliseler kurulmuştu. Karadeniz’den Akdeniz sahillerine, Efes’ten doğu ve güneydoğu bölgelerinde kiliseler vardı. İkinci yüzyılın sonlarında onlarca milyon Hristiyan ve milyonlarca da imanı uğruna öldürülmüş şehit vardı.3

Kilisenin bu kadar güçlü, hızlı yayılmasının ve şiddetli baskılara galip gelmesinin nedeni, kutsalların sadık olmasıdır.

Yuhanna ilk yüzyılda Anadolu’nun bugünkü Ege bölgesinde oluşan yedi kiliseye yönelik bildirimler alır. Bildirimler, çeşitli buyruklar, uyarılar, övgüler ve vaatler içerir.

Vahiy’de adı geçen Anadolu’daki yedi kilise şunlardır: Efes, İzmir, Bergama, Tiyatira, Sart, Filedelfya ve Loadikya.4

 

  1. Kutsal Kitap, Vahiy 1:9
  2. Kutsal Kitap, Markos 16:17-18
  3. Hanspeter Tiefenbach, Yedi Kiliseye Mektup, s.13-17
  4. Kutsal Kitap, Vahiy 1:11